Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/4259 E. 2014/7610 K. 10.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4259
KARAR NO : 2014/7610
KARAR TARİHİ : 10.06.2014

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye

Davacılar tarafından davalı hakkında kira parasının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi için açılan davada, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 22.500 TL kira parası ve % 85 faiz oranına ilişkin itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafından icra takibi nedeniyle yapılan ödemelerin tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere icra müdürlüğünce dikkate alınmasına ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine dair verilmiş bulunan kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine yukarıda tarih ve numarası yazılı karar Dairemizin 26.12.2013 gün ve 2013/14533 Esas 2013/17360 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Bu kararın incelenerek düzeltilmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Davalı vekilinin mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre HMUK’nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiç birine uymayan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemi yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin sözleşmede kararlaştırılan faiz oranı ve davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubuna ilişkin karar düzeltme istemine gelince;
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2003 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 8. maddesinde, kira parasının vadesinde ödenmemesi halinde kira parası borcuna temerrüt tarihinden itibaren % 85 temerrüt faizi işletileceği düzenlenmiştir. Davacılar tarafından davalı hakkında Afyonkarahisar 3. İcra Müdürlüğü’nün 2006 / 4127 sayılı dosyasında 06.09.2006 tarihinde başlatılan icra takibi ile aylık 3.000 Dolardan Ocak 2003- Eylül 2006 arasındaki kırkbeş aylık kira parası 135.000 Dolar karşılığı 197.100 TL’nin sözleşme gereği % 85 faizi ile tahsili istenmiş, takibe davalının yasal süresinde itiraz etmesi üzerine açılan işbu davada ise, mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile 22.500 TL kira parası ve % 85 faiz oranına ilişkin itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafından icra takibi nedeniyle yapılan ödemelerin tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere icra müdürlüğünce dikkate alınmasına ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Bununla birlikte 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 Sayılı Kanun’un 7. maddesinde Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76. faize ilişkin 88. temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddelerinin görülmekte olan davalarda da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Türk Borçlar Kanunu’nun 120. maddesi gereğince uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faiz oranı geçerlidir. Bu durumda icra takibine konu edilen temerrüt faizi konusunun davanın halen derdest olması karşısında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gibi, yargılama sırasında dosyaya sunulan banka dekontuna göre takip konusu edilen kira borcunun 25.500 TL’lik kısmının 14.03.2007 tarihinde davacının banka hesabına yatırılması karşısında, mahkemece yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı bu defaki incelemeden anlaşılmakla davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( 2 ) No’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 26.12.2013 gün ve 2013 / 14533 Esas 2013 / 17360 Karar sayılı kararının düzeltilerek yerel mahkemenin 21.12.2010 gün ve 2007 /1001 Esas 2010 / 1405 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davalıya iadesine 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.