Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/4250 E. 2015/97 K. 13.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4250
KARAR NO : 2015/97
KARAR TARİHİ : 13.01.2015

MAHKEMESİ : Kilis Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2011/1154-2014/147

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, iktisap ve konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi ile aylık kira parasının 250 TL olarak tespitine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafından kiracılık ilişkisinin kanıtlanamaması ve davalının da kiracılık ilişkisini kabul etmemesi nedeniyle davanın müdahalenin önlenmesi ve haksız işgal tazminatına yönelik olduğu benimsenerek, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı bir kısmı davalının kullanımında bulunan … Merkez … Mahallesi … ada … parsel No’lu taşınmazın 1 / 2 payını 04.03.2011 tarihinde dava dışı A.. K..’dan satın aldıktan sonra, 09.03.2011 tarihinde keşide ettiği ve 18.03.2011 tarihinde tebliğ ettirdiği ihtarname ile iktisap ve ihtiyaç durumunu davalıya bildirmesini takiben 23.09.2011 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesini ve aylık kira parasının da 250 TL olarak tespitini talep etmiştir. Taşınmazın kalan 1 / 2 payı dava dışı F.. T..’ya aittir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, taşınmazı satın aldıktan sonra keşide edilen ihtarname ile müvekkilinin varsa davalı ile eski malik arasındaki kira sözleşmesini kabul etmediğini, kiracılık ilişkisinin sona erdiği iradesini ortaya koyduğunu, ancak iktisaptan itibaren aradan altı aylık süre geçmesine karşın davalının taşınmazı tahliye etmediğini belirterek, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’un 7 / d maddesinde düzenlenen sürelerden yararlanarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Ancak anılan madde uyarınca davacının tahliye isteminde bulabilmesi için, davalının onun iktisabından önce taşınmazda kiracı sıfatıyla bulunduğunun kanıtlanması gerekir. Davalı ise, dava konusu edilen taşınmazın zeminde fiilen iki ayrı yer olarak kullanıldığını, kendisinin davacıya ait kısımda değil, tapuda diğer paydaşın hissesine isabet eden kısımda ikamet ettiğini, ortada geçerli bir kira sözleşmesi olmadığını, öncelikle kiracılık ilişkisinin açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davacı ise davalının taşınmazda kiracı olduğunu kanıtlayamamıştır. Davacı, davalının taşınmazda kiracı olduğunu kanıtlayamadığına ve davada müdahalenin önlenmesine ilişkin bir talebi de bulunmadığına göre, mahkemece ihtiyaç sebebi ile kiralananın tahliyesi ve kira parasının tespitine yönelik açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.