Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/3500 E. 2015/1207 K. 11.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3500
KARAR NO : 2015/1207
KARAR TARİHİ : 11.02.2015

MAHKEMESİ : Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2013
NUMARASI : 2013/828-2013/1522

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak (kira alacağı) davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağı ve kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafında ntemyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde; murise ait taşınmazların kira bedellerini davalılar İ.. M.. ve M.. M..’in aldığını, murise ait kendi oturdukları evin kira bedeli ile tahsil ettikleri kira bedellerinden müvekkilinin payına düşen bölümünü müvekkiline ödemediklerini, kira bedellerinin muvazaalı olarak daha az vergi ödemek için düşük gösterildiğini belirterek terekenin tespitine, taşınmazın kira bedelinin muvazaalı olması nedeniyle keşfen kira bedellerinin tespitine ve kira bedellerinin yasal miras payı oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Amasya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/7 Tereke sayılı dosyasında; kira alacağı ve kira bedelinin tespitine ilişkin talepler yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiştir.
HMK.nun hukuki dinlenilme başlıklı 27.maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi haklarıyla bağlantılı olarak hukuki dinlenme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için Kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasa’nın 36.maddesiyle düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin, doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur. Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası’nın 36.maddesi ile 6100 Sayılı HMK.nun 27.maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmediği için hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Kira alacağı ve kira bedelinin tesbitine ilişkin olan dava, ana dosyadan ayrılarak yeni bir esasa kayıt edildiğine göre yeni esas üzerinden taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye çıkarılarak taraf teşkilinin sağlanması zorunludur. Mahkemece, davanın tefrik edilerek yeni esasa kaydedilmesinden sonra davalılara duruşma günü ekli yeni bir tebligat
gönderilmemiş ve davada taraf teşkili tamamlanmadan yargılamaya son verilmiştir. Mahkemece davalılara duruşma gününün bildirir davetiye tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.