Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/3353 E. 2014/4242 K. 02.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3353
KARAR NO : 2014/4242
KARAR TARİHİ : 02.04.2014

MAHKEMESİ :İcra … Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, itirazın kaldırılması, temerrüt nedeniyle tahliye ve % 40 icra tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı, ……..2009 başlangıç tarihli ve … yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak davalı hakkında ……..2013 tarihinde başlattığı tahliye istekli icra takibinde, ……..2012 – ……..2013 tarihleri arası toplam 26.400,00.- TL kira parası ile ….680,00.- TL işlemiş faizin tahsilini istemiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, asıl alacak dışındaki faiz ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. İtirazın kaldırılması ve tahliye isteğiyle açılan işbu dava sonucunda mahkemece, ….898,00.- TL faiz üzerinden itirazın kaldırılmasına, %… tazminata ve tahliyeye karar verilmiştir.
…-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere ve temyiz olunan kararda yazılı gerekçeye göre, davalının tahliyeye ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
…- Davalının faiz alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin özel şartlar …. maddesinde, “süresinde ödenmeyen kiralara aylık %… gecikme faizi uygulanır” hükmüne yer verilmiştir. Davacı bu düzenlemeye dayanarak davada aylık %… oranında işlemiş faiz talebinde bulunmuştur.
… … Genel Kurulu’nun ….02.2004 tarih ve 2004/…-104 Esas, 2004/94 Karar sayılı ilamında belirtildiği şekilde gecikme faizi nitelik itibariyle temerrüd faizidir.
Sözleşmeden kaynaklanan alacaklarda, taraflar sözleşmede faiz ödeme borcu kararlaştırabileceği gibi, borcun ifasında temerrüde düşülmesi durumunda uygulanacak faiz oranını da kararlaştırabilirler. Bu durumda, uyuşmazlık halinde kural olarak sözleşmede kararlaştırılan faiz uygulanması gerekir. Yasal faizin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Ancak, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden sonra yürürlüğe giren 6098 Sayılı …’nun 88. maddesinde sözleşme ile kararlaştırılan faiz oranlarına, 120. maddesinde temerrüt faizine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. …’nun 120. maddesi “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, … fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî

faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da … fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” şeklinde olup, taraflarca kararlaştırılan temmerüt faizinin üst sınırının, faiz borcunun doğduğu tarihteki yasal faizin yüzde yüz fazlası olarak sınırlandırılmıştır. Her ne kadar ilgili yasa hükmü sözleşmeden sonra yürürlüğe girmiş ise de; 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkinda Kanun’un …. maddesi “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76 ncı, faize ilişkin 88 inci, temerrüt faizine ilişkin 120 nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138 inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” hükmü gereğince görülmekte olan davada da uygulanacaktır. Bu durumda İcra takibinde, davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan %… aylık gecikme faizi üzerinden talep edilen işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden işleyecek olan aylık %… faiz, …’nun 120. maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından, …’nun 120/…. maddesi gereğince mevzuat hükümlerine göre belirlenen faizin yüzde yüz fazlası olarak uygulanarak, işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren bu miktar üzerinden faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda …. bentte açıklanan nedenlerle tahliyeye yönelik kararın ONANMASINA, …. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici ….madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın faiz alacağına ilişkin kısmının BOZULMASINA, onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına gerek olmadığına, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.