YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14133
KARAR NO : 2015/1385
KARAR TARİHİ : 16.02.2015
MAHKEMESİ : İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2014
NUMARASI : 2013/1009-2014/796
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak davanın nitelik tahliye davasının kabulüne ilişkin kararın mahiyetine göre duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine ve kira alacağı ödendiğinden alacak konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Tebligat Yasasının 12 ve 13, Tebligat Yönetmeliğinin 20. ve 21.maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligat hususunu düzenlemiş olup, anılan madde hükümlerine göre tebligatın tüzel kişinin selahiyetli mümessillerine yapılması, tebligat yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin tüzel kişinin o yerdeki memur ve müstahdemlerinden birine yapılması gerekir.
Olayımızda; Davaya konu kiralanan, davacı alacaklı tarafından 01.04.2008 başlangıç tarihli ve dokuz yıl süreli kira sözleşmesi ile borçlu Ahmet … Tur. Tic. Ltd. Şti’ne kiralanmış olup davalı tüzel kişidir. Davalı şirket adına çıkartılan 30 gün süreli ödeme ihtarı daimi birlikte çalışanı Mehmet imzasına tebliğ edilmiş ise de; dosya içinde bulunan imza sirkülerinden tebligatı alan Mehmet ’in davalı şirketin yetkilisi olmadığı gibi SGK kayıtlarına göre şirket çalışanı da olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle işyeri yetkilisi olmadığı anlaşılan muhatap Mehmet imzasına yapılan tebligat Tebligat Yasası ve Tebligat Yönetmeliği hükümlerine göre olmadığından usulüne uygun değildir. Bu durumda davalıya gönderilen ihtarname usulsüz olarak tebliğ edildiğinden temerrüdün gerçekleştiğinden bahsedilemez. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.