Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/14012 E. 2015/5851 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14012
KARAR NO : 2015/5851
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, haksız yere kira bedeli ödemek zorunda kalınan taşınmazdan pay sahibi olarak yararlanıldığının tespiti ile kira bedeli olarak ödemek zorunda kalınan paranın davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davaya konu taşınmazı 01/04/1985 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladıktan sonra 1990 ve 1991 yıllarında taşınmaz mülkiyetinin bir kısım payını satın aldığını, taşınmazı %13,58 oranında pay sahibi olarak kullanmaya başladığını, taşınmazda işgal ettiği alanın payına düşen alandan daha az olduğunu, davalılar tarafından 3. Şahıslara kiralanan taşınmazın diğer kısımları ile ilgili olarak kira bedellerini toplayan vekil Av….’ın müvekkiline hesap özeti vermediği gibi payı nispetinde ödeme de yapmadığını, davalıların …İcra Müdürlüğünün 2011/9030 esas sayılı dosyası ile 01/07/2004-31/12/2011 tarihleri arasında 90 aylık kira alacağı bakiyesi adı altında icra takibi yaptığını müvekkilinden haksız olarak para tahsil ettiklerini beyanla taşınmazdan müvekkili şirketin pay sahibi sıfatı ile yararlandığının tespit edilerek kira bedeli adı altında ödemek zorunda kaldığı 120.100,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan payları oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili ise davacının pay sahibi olduktan sonra da kiracı olarak kullandığı yerleri kullanmaya devam ettiğini, davacının kullandığı alanın kira sözleşmesi ile kendisine tahsis edildiğini, burasının tapu ile malik olduğu bir yer olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının kiraladığı yeri sonradan satın aldığı, kiracılık sıfatının kalmadığı, satın aldığı tarihten itibaren malik olarak ve malik sıfatı ile kullandığı, her paydaşın taşınmazdan yararlanma hakkının olduğu, paydaşın paydaştan kira bedeli talep edemeyeceği, tarafların hissedar oldukları kira ilişkisinden kaynaklanan bir alacak olmadığı belirtilerek verilen görevsizlik kararı üzerine hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 Sayılı Yasanın 4/a maddesinde Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği düzenlenmiştir.
Somut olayda dosya arasında bulunan kira sözleşmelerine göre F. Mahallesi … adresinde bulunan kiralanan, dosya arasında bulunan 01/04/1976 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile, kiralayan asaleten ve vekaleten ibaresi ile .. tarafından davacıya kiralanmış olup, bu sözleşmeden sonra düzenlenen 01/04/1985 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile yenilenmiştir. Davacı tarafından 1990 ve 1991 yıllarında taşınmazda bir kısım paydaşın payını satın aldığı ve paydaş haline geldiği, ardından 01/04/1991 tarihi ila 01/04/1998 tarihleri arasında düzenlenen, kiracısı davacı, kiralayanı ise Av. ..olan sekiz adet ek kira sözleşmesi ile kiracılığın devam ettiği, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/12/2005 tarih ve 2005/961 Esas 2005/1633 Karar sayılı kararı ile 01/04/2003 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 1033 TL olarak tespitine karar verildiği, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 06/04/2006 tarih ve 2006/2845 Esas 3734 Karar sayılı kararı ile onandığı, taraflar arasında kira parasının tespitine ilişkin başka mahkeme kararları da bulunup davalılar vekili tarafından dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dosya arasında bulunan kira sözleşmeleri, kira bedelinin tespitine ilişkin mahkeme kararları dikkate alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup davacı tarafından haksız yere ödenen kira parasının iadesi istemine ilişkin olan bu dava 6100 sayılı HMK nun yürürlük tarihi olan 01/10/2011 tarihinden sonra 08/07/2013 tarihinde açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün alacağa ilişkin kısmının BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.