Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/13998 E. 2015/5516 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13998
KARAR NO : 2015/5516
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ : Uşak 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2014
NUMARASI : 2013/985-2014/965

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve senet iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira sözleşmesinin teminatı olarak verilen senetlere dayalı olarak alacağın tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile bedelsiz kalan senetlerin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesinde kira sözleşmesi gereğince teminat amaçlı olarak davalıya verilen 01/02/2013 tanzim tarihli ve 01/05/2013, 01/06/2013, 01/07/2013, 01/08/2013 ve 01/09/2013 vade tarihli her biri 300 TL bedelli 5 adet bonoya dayalı olarak toplam 1394,04 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ve bedelsiz kalan ve davalı tarafından teslim edilmeyen 01/02/2013 tanzim tarihli 01/10/2013, 01/11/2013, 01/12/2013, 01/01/2014 vadeli her biri 300,00 TL bedelli dört adet senedin iptaline karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece icra takibinin 150,00 TL alacağa yönelik kısmının devamına, davacının 01/05/2013, 01/06/2013, 01/07/2013, 01/08/2013 ve 01/09/2013 vadeli senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine takibin 150,00 TL. Alacak haricindeki alacağa yönelik takibin iptaline, bedelsiz kalan ve davalı tarafından teslimi yapılmayan 01/02/2013 tanzim tarihli ve 01/10/2013, 01/11/2013, 01/12/2013 ve 01/01/2014 vadeli senetlerin iptaline, karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, mahkemece dava değerinin dava dilekçesinde 1394,04 TL olarak bildirildiği, temyiz sınırının 1.820,00 TL olduğu belirtilerek temyiz talebinin miktar itibarıyla temyiz sınırının altında kaldığından bahisle 04/11/2014 tarihli ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş, temyiz isteminin reddi kararı yasal sürede davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece temyiz istemi miktar yönünden reddedilmiş ise de davalı aleyhine hüküm altına alınan alacak miktarı takibe konu edilen ve mahkemece davacının borçlu olmadığı kabul edilen alacak olan 1244,04 TL ile birlikte, her biri 300 TL değerinde 01/10/2013, 01/11/2013, 01/12/2013 ve 01/01/2014 vadeli senetlerin bedelleri toplamı olan 1200 TL dikkate alındığında hüküm altına alınan ve temyize konu edilen değer miktarı toplam 2444,04 TL olup hüküm tarihi itibarıyla temyize konu değer 1890,00 TL nin üzerinde olduğundan yerel mahkemenin 04/11/2014 gün ve 2013/985 Esas, 20147965 Karar sayılı miktar yönünden temyiz isteminin reddine dair ek kararın bozularak kaldırılmasına oybirliği ile karar verilip, davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının Uşak 3. İcra Müdürlüğünün 2013/3543 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlattığını, senetlerin dayanağının müvekkilinin kefil sıfatıyla imzaladığı 01/02/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi olduğunu, senetlerin müvekkili tarafından kira sözleşmesine dayalı olarak güvence amacıyla davalıya verildiğini, her ay kira bedeline karşılık gelen 300 TL bedelli 12 adet senet alındığını, davalının aynı kira sözleşmesine dayalı olarak kiracı hakkında da 2013 yılı Mayıs ve Haziran ayları kira alacaklarının tahsili için Uşak 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2296 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, kiracının o icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, kiralanan işyerinin haklı nedenlerle 15/05/2013 tarihinde boşaltıldığını, bu hususun davalıya ihtarname ile bildirildiğini, anahtarların Uşak 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2296 sayılı dosyasında kiracı tarafından icra müdürlüğüne teslim edildiğini, belirterek borçlu olmadığının tespitine, Uşak 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3543 Esas sayılı takibin iptaline, bedelsiz kalan ve davalı tarafından teslimi yapılmayan 01/02/2013 tanzim tarihli 01/10/2013, 01/11/2013, 01/12/2013, 01/01/2014 vadeli 300,00 TL meblağlı kalan dört adet senedin iptaline, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili savunmasında; Kiracının taşınmazı gördüğünü ve kendi iş ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte olduğunu görüp kira sözleşmesini imzaladığını, ileri sürülen fesih sebeplerinin taşınmazı boşaltmaya esas teşkil etmediğini, kiracının taşınmazı boşalttığını bildirmesine rağmen anahtarı teslim etmediğini, sözleşmede erken tahliyede borcundan kurtulacağına dair bir madde olmadığını, taşınmazın aynı şartlarda başka birisine 15/09/2013 tarihinde kiraya verildiğini, kiracının bu tarihe kadar olan kira parasından ve diğer ferilerinden sorumlu olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalıya ait işyerinin haklı sebeple boşaltıldığı, ancak davacının Mayıs 2013 ayına ilişkin 15 günlük kirayı ödemediği, kira ilişkisi sona erdikten sonraki aylar kira paralarından davacının sorumlu olmadığı belirtilerek davacı vekilinin vaki vazgeçmesi nedeniyle 150,00 TL ye ilişkin talebinin reddine, Uşak 3. İcra Müd.nün 2013/3543 sayılı takibin 150,00 TL alacağa yönelik takibin devamına, davacının Uşak 3. İcra Müd.nün 2013/3543 sayılı takip dosyasına dayanak teşkil eden 01/02/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden davaya konu edilmiş bulunan 01/05/2013 tarih 01/06/2013, 01/07/2013,01/08/2013 ve 01/09/2013 vadeli senetlerden dolayı Borçlu olmadığının tespitine, 2013/3543 sayılı takibin 150,00 TL alacak haricindeki kısmının iptaline, bedelsiz kalan ve davalı tarafından 01/02/2013 tanzim tarihli ve 01/10/2013, 01/11/2013, 01/12/2013 ve 01/01/2014 vadeli senetlerin iptaline, karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Harca tabi davalarda, başvurma harcı ve nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır (Harçlar Kanunu 27-28 mad). Harcın tahsili kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir. Dava açılırken harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu’nun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK 150. maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Somut olayda; Davacı vekili dava dilekçesinde davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği gibi takibe konu edilmeyen her biri 300 TL değerindeki 4 adet senedin de iptalini talep etmiş olup, peşin harç ise icra takibine konu edilen alacak miktarı üzerinden yatırılmıştır. Davaya konu edilen ve iptali istenen 01/02/2013 tanzim tarihli ve 01/10/2013, 01/11/2013, 01/12/2013 ve 01/01/2014 vadeli her biri 300 TL değerindeki 4 adet senet yönünden harç yatırılmadığı halde mahkemece bu yön gözetilmeksizin belirtilen senetlerin de iptaline yönelik hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
2-) İcra takibinde davacının borçlu olmadığına hükmedilen miktara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Kiralananın anahtarının usulüne uygun şekilde kiralayana teslim edildiğini yazılı delillerle kanıtlama yükümlülüğü kiracıya aittir. Anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının işgalinde olduğunun kabulü gerekir. Kiralayanın anahtarı almaktan kaçınması halinde kiracının tevdi mahalli tayini isteyip tayin edilecek yere ya da notere anahtarı teslim etmesi ve bu durumu kiralayana bildirmesi gerekir. Kiracının kiralananı iade borcu ancak bu şekilde durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi halde kiracının kira parasını ödemek dahil olmak üzere sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder.
Taraflar arasında 01/02/2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 300 TL olduğu ve her ay peşin ödeneceği kararlaştırılmış olup davacı sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davalı kiraya veren tarafından Uşak 3. İcra Müdürlüğünün 2013/3543 sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus takip talebi ile 19/09/2013 tarihinde başlatılan icra takibinde Uşak 3. İcra müdürlüğünün 2013/2296 sayılı dosyası ile mükerrer olmamak şartıyla açıklaması yapılarak Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ayları için tam Eylül ayı için 15 ine kadar kira alacağı olmak üzere 1350 TL asıl alacak, 44,04 TL işlemiş faiz alacağı toplamı 1394,04 TL alacağın tahsili istenmiş takibe dayanak belge olarak 01/02/2013 tanzim ve 01/05/2013, 01/06/2013, 01/07/2013, 01/08/2013 ve 01/09/2013 vade tarihli 300 er TL bedelli 5 adet bono gösterilmiştir. Davalı kiralayan tarafından dava dışı kiracı hakkında Uşak 3.İcra Müdürlüğü’nün 2013/2296 esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibinde ise aylık 300 TL den 2013 yılı Mayıs ve Haziran ayları kira alacaklarının tahsili ve kiralananın tahliyesi istenmiş olup, ödeme emrinin tebliği üzerinde kiracı tarafından icra takibine itiraz edilerek kiralananın anahtarları 16/07/2013 tarihli dilekçe ile birlikte icra müdürlüğüne tevdi edilmiştir. Bu durumda kiralananın anahtarları kiralayan tarafından tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi üzerine kiracı tarafından 16/07/2013 tarihinde icra müdürlüğüne tevdi edildiğine göre sözleşmenin 18. Maddesi gereğince müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzalayan davacı kefilin 16/07/2013 tarihine kadar olan kira borcundan sorumlu tutulması gerekirken yazılı gerekçe ile takibin bu tarihe kadar olan kira alacakları ile ilgili kısımlarının da iptaline karar verilmiş olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.