Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/13825 E. 2015/649 K. 22.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13825
KARAR NO : 2015/649
KARAR TARİHİ : 22.01.2015

MAHKEMESİ : Balıkesir 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2014
NUMARASI : 2014/250-2014/305

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, temyiz eden davalı kiracı S.. K.. vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazları ve alacağa ilişkin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı kiracı S.. K.. vekilinin kabul ettiği alacağa ilişkin temyiz itirazına gelince; Davacı alacaklı 31.5.2013 tarihli takip talebi ile Eyül/2011′ tarihinden Mayıs/2013 ayına kadar olan kira paraları toplamı 7350 TL nin tahsilini talep etmiştir. Davalılara ödeme
emri 12.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalılar 19.06.2013 tarihinde yaptıkları itirazlarında, ödenmeyen beş aylık 1750 TL kira borçlarının bulunduğunu belirterek kalan kısma itiraz etmişlerdir. Davacı 03.09.2013 tarihinde açtığı dava ile itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece dava tarihinden önce yapılan 1060 TL ödeme mahsup edilerek 6290 TL asıl alacak ve 471,45 TL işlemiş faiz olarak takibin devamına karar verilmiş ise de, davalı kiracının kabul ettiği 1750 TL de mahsup edilerek geriye kalan miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 6290 TL alacak yönünden itirazın kaldırılmasına ve takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmesi doğru değildir.
3-Davalı kefil M.. K.. vekilinin tahliyeye ve alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı dava dilekçesinde; davalıların icra takibine yaptıkları itirazın kaldırılmasını ve tahliyelerini talep etmiştir.
Davada dayanılan ve karara esas alınan 1.10.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı M.. K.. sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Davacı 31.05.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile davalı kiracı ve kefil hakkında, Eyül/2011′ den Mayıs/2013 ayına kadar olan kira paraları ödenmediğinden bahisle dava açılmıştır. TBK 583 maddesi hükmüne göre kefaletin geçerli olabilmesi için kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede gösterilmesi gerekir. Kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı azami tutarın gösterilmemesi halinde kefalet ancak kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira süresi için geçerlidir. Öte yandan davalının kefaleti, TBK.nun 600.maddesi uyarınca sınırlı süreli bir kefalet olup anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere, kefalet süresinin sonunda kefil borcundan kurtulur. Davacının dayandığı kira sözleşmesinde de kefilin sorumlu olduğu süre ve kefalet miktarı açıkça kararlaştırılmadığına göre; 2011 yılı Eylül ayından sonra yenilenen döneme ait kira parasından kefilin sorumlu tutulması doğru değildir.
Ayrıca davalının kefaleti, TBK.nun 600.maddesi uyarınca sınırlı süreli bir kefalet olup anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere, kefalet süresinin sonunda kefil borcundan kurtulur. Olayımızda sözleşme süresi 01.10.2011 tarihinde bitmiş olmasına ve kefil borçtan kurtulmasına rağmen, icra takibi 31.05.2013 tarihinde başlatılmıştır. Sözü edilen süre hak düşürücü süre olmasına nazaran mahkemece davalı kefil hakkındaki kira alacağı yönünden itirazın kaldırılması isteminin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan kefil hakkında tahliye davası da açılamaz. Bu nedenle davalı kefil hakkındaki tahliye davasının da reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No’lu bentte yazılı nedenlerle kiracının tahliyesine ilişkin karar kısmının ONANMASINA, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.
maddesi uyarınca yukarıda (2) ve (3) No’lu bentte yazılı nedenlerle alacağa ve kefilin tahliyesine ilişkin karar kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden alınmasına 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.