Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/13726 E. 2015/406 K. 19.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13726
KARAR NO : 2015/406
KARAR TARİHİ : 19.01.2015

MAHKEMESİ : Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2012/651-2013/1166

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde davalı ile kira sözleşmesi imzalandığını ancak davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, feshe ilişkin kararda kiralananın tesliminin yapılamamasının idareden kaynaklandığının açıkça yazıldığını yine bu nedenle sözleşmenin tazminat alınmaksızın feshedilmesi, tahsil edilen kira bedelleri ile kesin teminatın iade edilmesi kararının verildiğini belirterek, fesih kararının geçersizliğinin ve kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davalının yer teslimi için davet edildiğini ancak davalının yer teslimi için taşınmazın başına gitmediğini, bu konuda tutanak tuttuklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davaya konu taşınmaz 25.02.2011 tarihli ihale ile davalıya kiralanmış, ihaleyi müteakip kira sözleşmesi imzalanmış, davacı ilk yıl kira bedelinin birinci taksitini ödemiştir. Sözleşmeye ekli şartnamenin özel şartlar 23. maddesinde ”taşınmaz tarımsal amaçlı kullanılmakta olup yer teslimi hasat sonunda yapılacaktır” düzenlemesi bulunmaktadır. Davacı kiracı, davalı idare tarafından yer teslimi için davet edilmiş, davacı kiracının yer teslimi için taşınmazın başına gitmediğinden bahisle 09.04.2012 tarihli tutanak tutulmuştur. Bundan sonra davalı idare 21.05.2012 tarihli karar ile sözleşmeyi feshetmiş, feshi 23.05.2012 tarihli yazı ile davacı kiracıya bildirmiştir. Bundan ayrı davacı kiracının yer tesliminden önce 01.04.2011 tarihinde taşınmaza girdiği ve bu tarihten itibaren taşınmazı kullandığı da her iki tarafın kabulündedir. Kira sözleşmesi rızai bir sözleşme olup, akdin tamamlanması için kira konusunun kullanılmasının bir bedel karşılığında devri hususunda anlaşmış olma yeterli olup, akdin tamamlanması için kira konusunun teslim edilmesi şart değildir. Kira sözleşmesinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir, hatta kira sözleşmesi örtülü olarak da yapılabilir. Bu nedenle kira ilişkisi kurulmuş olup, yer teslimi kira bedelinin ödenmeye başlaması ile ilgilidir. Sözleşmenin imzalanmasıyla taraflar arasında kira ilişkisi kurulmuştur. Tahliye edilmediği sürece kira ilişkisi devam eder. Ayrıca davacı kiracının fiilen taşınmaza girdiği de yukarıda belirtildiği üzere tarafların kabulündedir. Yukarıda anlatılan nedenlerle davacının kiracılığının tespitine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi