Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/13724 E. 2015/1454 K. 17.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13724
KARAR NO : 2015/1454
KARAR TARİHİ : 17.02.2015

MAHKEMESİ : Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2013
NUMARASI : 2012/1044-2013/781

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracının kira parası ve bağış olarak ödediği bedelin istirdadı amacıyla yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/07/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya ait 1 nolu sahil büfenin davacıya kiralandığını ve 22/11/2011 keşide tarihli 5.000 TL ve 22/12/2011 keşide tarihli 10.000 TL bedelli çeklerin davalıya teslim edildiğini, davalı derneğin de tahsil ettiği 15.000 TL’nin 5.000 TL’si için bağış adı altında 23/11/2011 tarihli dernek gelirleri alındı belgesini, 10.000 TL için kira bedeli adı altında 23/12/2011 tarihli faturayı düzenlediğini, ancak davalanın sözleşmeye konu yeri teslim etmediğini, davacıdan haksız olarak tahsil edilen bu bedellerin iadesi için Alanya 3. İcra Müdürlüğünün 2012/6346 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili kiralananın teslim edildiğini ve davanın reddini savunmuştur.
Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01/07/2011 başlangıç ve 31/12/2011 bitiş tarihli kira sözleşmesi ile D 400 Karayolu üzeri Kargıcak sınırındaki 1 nolu sahil büfe davacıya kiralanmış olup, sözleşmede yıllık kira bedelinin 10.000 TL olduğu, 22/12/2011 vadeli çek ile ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı davalının sözleşmeye konu yeri teslim etmediğini, kiralanan 1 nolu büfenin bulunmadığını, halihazırda bu büfenin dava dışı şirkete ait otel tarafından kullanıldığını, davalı ise davacıya inşa edilmiş büfe değil büfenin yapılacağı boş zeminin kiralandığını ve kiralananın teslim edildiğini savunmuştur. Mahkemece projede 1 nolu olarak belirlenmiş büfe yerinde zeminde büfe olmadığı, sözleşmeye konu taşınmazın davacıya teslim edildiğini gösterir bir belgenin ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan belgelerden özellikle kira sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan davacı eşi Ümit ‘nin davalı dernek Başkanlığına verdiği 01/10/2011 tarihli belge içeriğinden davacıya büfe yerinin kiralandığı anlaşılmıştır. Kiracılık ilişkisi kira sözleşmesinin imzalanması ile doğar ve hüküm doğurur. Zira Borçlar Kanunu’nun hükümlerine göre yapılmış olan kira sözleşmesi tarafları bağlar. Sözleşmenin geçerliliği için kiralananın teslimi şart değildir. B.K.nun 249/1 (TBK.301)
maddesinde “kiralayan, kiralananı akitten maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu halde bulundurmak ile mükelleftir.” biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir. Yasanın bu hükmüne göre sözleşmenin imzalanmasından sonra kiraya verinin kiralananı kullanım amacına uygun olarak kiracıya teslim etme vazifesi bulunmaktadır. İhtirazı kayıt konulmaksızın sözleşmenin imzalanmış olması kiralananın amacına uygun olarak kiracıya teslim edildiğine karine teşkil eder. Bunun aksini kiracının ispatlaması gerekir. Kira sözleşmesi tarafların rızasıyla, yargı kararı ile veya kiralananın ortadan kalkması ile sona erer. Kira sözleşmesi usulünce sona ermediğine göre davacı ödemekle yükümlü olduğu 10.000 TL kira bedelini ve sözleşme dışı ilişkiden dolayı bağış adı altında ödediği bedelin iadesini talep edemez. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.