Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/13674 E. 2015/7231 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13674
KARAR NO : 2015/7231
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

MAHKEMESİ :. Asliye Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, davalının kiracı olduğu taşınmazlarda hissedar olan davacının payına düşen kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle uğranılan munzam zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmşitr.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin davalının kiracı olduğu dükkanlarda hissedar olduğunu, davacının payına düşen kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle aynı apartmanda satılan daireyi alamadığını ve munzam zarara uğradığını belirterek 50.000.-TL’nin davalı kiracıdan tahsili isteminde bulunmuş olup, alacak kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davanın 6100 Sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra 24.04.2013 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemenin yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereği dava dilekçesini görev yönünden reddederek görevsizlik kararı ile dosyayı görevli Sulh Hukuk Mahkemesine göndermesi gerekirken, yazılı şekilde davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi