YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13418
KARAR NO : 2015/642
KARAR TARİHİ : 22.01.2015
MAHKEMESİ : Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk)
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2013/119-2014/67
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından 05.09.2013 tarihinde başlatılan haciz ve tahliye istemli icra takibinde; Ağustos/2009 ile Eylül/2013 arası eksik yatırılan bakiye kira bedelleri toplamı 5.198,00-TL asıl alacağın 760,17-TL işlemiş faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir. Davalı borçlu süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; kira ilişkisine karşı çıkmayarak borcu olmadığını bildirmiştir. İcra mahkemesince yapılan yargılama sırasında davacı; artışın sözleşmede kararlaştırıldığı üzere yıllık enflasyon oranı üzerinden hesaplandığını, 2009-2010 dönem kirasını aylık 272,00-TL’den, 2010-2011 dönem kirasını aylık 297,00-TL’den, 2011-2012 dönem kirasını aylık 316,00-TL’den, 2012-2013 dönem kirasını aylık 345,00-TL’den ve Ağustos/2013 den itibaren ise kirayı aylık 369,00-TL’den talep ettiğini bildirmiştir. Davalı ise savunmasında; kiranın aylık 200,00-TL olduğunu, bu bebelin daha önce başlatılan takipler ve açılan tahliye davaları ile sabit olup davacı tarafından da kabul edildiğini, sözleşmedeki artış şartının yargılamayı gerektirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece takip dayanağı kira alacağının varlığı yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.08.2004 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedeli 180 TL olarak aylık nakit ödeneceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin hususi şartlar bölümünde yıllık artışın enflasyon oranında olacağı öngörülmüş olup bu artış şartı belli ve muayyen değildir. İİK.nun 63. Maddesi uyarınca itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez ise de; davacının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini değiştirip genişletebilir. Davalı borca itirazında aylık kira miktarına açıkça itiraz etmemiş ancak duruşmada aylık kiranın 200-TL olduğunu bildirmiştir. Takibe konu kira tutarının ispatı kiralayana aittir. Davacının tek yanlı kira oranı ve kira bedeli belirlemesine itibar edilemez. Davacı kiraya veren kira miktarını ispat edemediğine göre, aylık kiranın davalının kabul ettiği 200- TL olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece işin esası incelenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz
harcının temyiz edene iadesine, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.