YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13150
KARAR NO : 2015/5952
KARAR TARİHİ : 16.06.2015
MAHKEMESİ :. Asliye Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracının menfi tespit istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı vekili, davalının sözlü kira aktina dayanarak kira alacağının tahsili amacıyla davacı hakkında … İcra Müdürlüğünün 2013/340 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve takibin kesinleşmesi üzerine icra hukuk mahkemesince davacının kiralanandan tahliyesine karar verildiğini, tapu maliki olan davacı hakkında kira parasının ödenmediğinden bahisle tahliye kararı verilemeyeceğini belirterek davacının bu icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini istemiş olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davanın 6100 Sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra 20/03/2014 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemenin yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereği dava dilekçesini görev yönünden reddederek görevsizlik kararı ile dosyayı görevli Sulh Hukuk Mahkemesine göndermesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.