YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12753
KARAR NO : 2015/3219
KARAR TARİHİ : 01.04.2015
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2013/271-2014/23
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, üzerinde iki adet bina bulunan, davalının kiracı olduğu taşınmazı satın aldığını, davalıya müvekkilinin taşınmazı satın aldığının ihtar edildiğini, davalının 2008 yılı Ekim ayından itibaren kira bedellerini ödemediğini, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin, 2012/6672 E, 2012/11372 K sayılı ilamında; davalının kiracı olduğu T… Köyü … parsel numaralı 3.500 m2 alanlı taşınmaz üzerinde bulunan fabrika binası nitelikli iş yerinin, davacı tarafından kiralayan malik A… D…’tan 14.12.2007 tarihinde satın alındığı, davalının taşınmazda A… D.. ile düzenlenen 20.10.2007 başlangıç tarihli ve yirmi yıl süreli kira sözleşmesi ile aylık 3.000 TL bedelle kiracı olduğu, davacının aylık 21.375 TL’den Ekim 2008 – Ağustos 2009 arası aylar kirasının tahsilini talep ettiği, davalının Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/195-868 sayılı dosyasında, davacı ve eski malik hakkında açtığı davada, taşınmazla ilgili olarak biri 16.000 TL, diğeri 3.000 TL bedelli olmak üzere toplam 19.000 TL bedelli iki kira sözleşmesinin varlığını mahkeme önünde ikrar ettiği, davacının icra takibi ile talep ettiği miktarın, davalının bu beyan ve ikrarına uygun olduğu, bu durumda mahkemece sözleşmedeki artış şartı da göz önünde bulundurup inceleme yapılarak varılacak sonuç itibariyle varsa alacağın tespiti ile hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporunda; aylık kira miktarının 19.000 TL olduğu ve sözleşmedeki artış koşulu uyarınca takip döneminde aylık kira miktarının 21.103 TL olarak hesapladığı, bu durumda takibe konu aylar itibariyle ödenmesi gereken kira alacağının 232.136,30 TL ve işlemiş faiz tutarının 9.111,34 TL olacağı, davacıya yapılan 100.000 USD ödemenin kira bedeline mahsuben yapılmadığını, ayrıca 13.000 TL bedelli iki adet çekin 21/09/2007 tarihinde verilen çeklerin yerine verildiği belirtilmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki iki adet çeke ilişkin tespit dosya içeriği ile tam olarak örtüşmemektedir. Davalı tarafından önceki malik A… D…’a verilen 13.000 TL bedelli iki adet çekin 21.09.2007 tarihli protokol kapsamında verilen çeklerle ilgisi olmayıp 24.01.2008 tarihinde F… B…’nın teslim aldığı Garanti Bankası E…Şubesi 30.08.2008 tarihli 8001292 ve 30.09.2008 tarihli … nolu çeklerin yerine verildiği açıklanmış olup bu durum karşısında söz konusu çeklerin kira bedelinden mahsubunun gerekip gerekmediğinin bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır
SONUÇ:Yukarıda (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.