YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12135
KARAR NO : 2014/14301
KARAR TARİHİ : 22.12.2014
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2014
NUMARASI : 2013/277-2014/546
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti ve kira alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira parasının tespiti ile kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece,taşınmazların her birinin aylık kira bedelinin brüt 8.500,00 TL (toplam 17.000,00 ) olarak tespitine,toplam 2.215,32 TL kira alacağının tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın başka paydaşlar tarafından kiraya verildiğini kira bedelinin müvekkili tarafından bilinmediğini, 01.07.2012 tarihi itibariyle davacının hissesine düşen kira bedelinin yatırılması için ihtar çekildiğini, yatırılmadığını, müvekkilinin hissedarı olduğu taşınmazın rayiç kira bedelinin 20.000,00 TL olarak tespiti ile davacının hissesine düşen kira bedelinin belirlenerek davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili,son ödenen kira parasının aylık toplam 5.000,00 TL olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların her birinin aylık kira bedelinin brüt 8.500,00 TL (toplam 17.000,00 ) olarak tespitine,toplam 2.215,32 TL kira alacağının tahsiline karar verilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nu 347. maddesi hükmüne göre, kiracı kira süresinin bitiminden en az onbeş gün önce kiralananı tahliye edeceğini yazılı olarak bildirmediği takdirde, sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzamış sayılır. Kanunun bu maddesinden anlaşılacağı üzere konut ve çatılı iş yerlerine ait kira sözleşmelerinde sözleşme sonunda sebep göstermeden akdi feshetme yetkisi kural olarak sadece kiracıya tanınmıştır. Kiraya veren sebep göstermeden yalnızca süre bitimi nedeniyle böyle bir sözleşmeyi sona erdiremez. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 345 / 1 maddesi hükmüne göre, kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir. Aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince ise, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunmuş olması koşulu ile izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Maddenin üçüncü fıkrasına göre de, sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından geçerli olur. Maddedeki düzenlemenin anlamı ve amacı kiracının 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesindeki süreden yararlanma olanağını ortadan kaldırmamaktır. Yeni kira yılında kiranın artırılacağı tehdidi altında olan kiracı akdi devam ettirip ettirmeme konusunda düşünerek bir karar verecektir. Yine taraflar arasındaki kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde kira parasının her yıl belirli bir oranda artırılacağı kararlaştırılmış ise, gerek yasal düzenleme, gerek yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre yeni dönem kira parasının geçerli olacağı tarih saptanırken 21.11.1966 gün ve 18 / 10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda sözü edilen ihtar ve dava dilekçesinin tebliği tarihinin önemi yoktur. Davanın tespiti istenen dönem içinde açılması yeterlidir. Böyle bir sözleşmede kiracı olan kimse, yeni dönemde kira parasının artırılacağını bilir. Bu nedenle isterse yazılı ihbarda bulunmak şartı ile kira sözleşmesini sona erdirebilir.
Olayımıza gelince; Davacı 31.07.2012 tarihinde açtığı kira parasının tespiti davası ile rayiç kira değerinin 20.000,00 TL olarak tespitini talep etmiş, tespitini talep ettiği dönemi açıklamamıştır. Mahkemece bu husus davacı vekiline açıklattırılmalıdır. Davacı dava dışı paydaşlar ile davalı tarafça yapılan kira sözleşmesine dayanarak kira parasının tespitini talep etmişse de kira sözleşmesinin başlangıç tarihi bildirilmemiştir.Mahkemece öncelikle kira bedelinin tespiti talep edilen dönem açıklattırıldıktan sonra kira başlangıç tarihi belirlenerek dönemin hak ve nesafet dönemi içinde kalıp kalmadığı hususu üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.Öte yandan kira parasının tespitine dair mahkeme kararı kesinleşmeden paya düşen kira parası belirlenerek kira alacağına karar verilmesi de doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.