YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12080
KARAR NO : 2015/95
KARAR TARİHİ : 12.01.2015
MAHKEMESİ : Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2012
NUMARASI : 2011/261-2012/753
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan davacı alacaklının 2009 yılı Aralık ayı hak edişinden davalı kiracının sözleşmenin ilgili hükmü gereği kestiği cezanın tahsiline ilişkin icra takibine karşı yapılan vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulü ile 3.278,28 TL alacak yönünden davalı borçlunun itirazının iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan 01.07.2009 tarihli, on iki ay süreli kira sözleşmesinin 17.4 maddesinde ” İdarece, yüklenicinin hak edişini aldıktan sonra en geç 3 iş günü içinde işçi ücretlerini ödemediği tespit edilirse mevcut hak edişinin %20 si bir sonraki hak edişten ceza olarak kesilir” düzenlemesi bulunmakta yine teknik şartnamenin 23. maddesinde ” Yüklenici işçi ücretlerini hak edişi alındıktan sonra en geç 3 iş günü içinde bordro düzenleyerek ödemek zorundadır ” düzenlemesi bulunmaktadır. Davacı kiraya veren davalı kiracının Aralık ayı hak edişinin tamamını kendisine ödemediğini, kendisinin işçi ücretlerinden başkaca da masrafları bulunduğunu bu nedenle işçi ücretlerini hak edişi aldıktan sonra üç iş günü içerisinde ödemediğini, davalı kiracının 2009 yılı Aralık ayı hak edişinden ceza kesmesinin doğru olmadığını belirterek 18.01.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile ceza olarak kesilen 4.130,92 TL nin tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı kiracı itirazında ve savunmasında kesilen cezanın 4.130,92 TL değil, 3.278,28 TL olduğunu ve Ocak 2010 hak edişinden kesildiğini, davacı kiraya verenin 2009 yılı Aralık ayı hak edişinden yirmi iki günlük kısmı olan 13.484,27 TL yi 28.12.2009 tarihinde ödediğini, kalan 9 günlük hak ediş tutarı olan 5.524,78 TL nin kabulünün de 31.12.2009 tarihinde yapıldığını ancak davacının borçlusu olduğu icra takipleri nedeniyle kendilerine birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini bu nedenle kalan dokuz günlük hak edişi ödemediğini, hacizler kalktıktan sonra 24.02.2010 tarihinde kalan hak edişin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece istemin kısmen kabulü ile 3.278,28 TL yönünden davalı kiracının itirazının iptaline karar verilmiş ise de Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2009/10707 nolu dosyasında davalı kiracı Tübitak’a 23.12.2009 tarihinde birinci haciz ihbarı gelmiş, 08.01.2010 tarihinde ise haciz kaldırılmış, Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2009/17900 nolu dosyasında 30.12.2009 birinci haciz ihbarı gelmiş, 23.02.2010 tarihinde haciz kaldırılmış, Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2009/18021 nolu dosyasında 07.01.2010 birinci haciz ihbarı gelmiş, 09.02.2010 tarihinde haciz kaldırılmış, Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2009/20605 nolu dosyasında 25.12.2009 birinci haciz ihbarı gelmiş, 25.01.2010 tarihinde haciz kaldırılmış, Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2009/20604 nolu dosyasında 25.12.2009 birinci haciz ihbarı gelmiş, 25.01.2010 tarihinde haciz kaldırılmıştır. Yukarıda belirtilen takip dosyalarından anlaşıldığı üzere davacı kiraya verenin borçlusu olduğu takiplerden dolayı davalı kiracıya Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2009/10707 nolu dosyasından ilk olarak 23.12.2009 tarihinde birinci haciz ihbarı gelmiş, son haciz ise 16. İcra Müdürlüğü’nün 2009/17900 nolu dosyasından 23.02.2010 da kaldırılmış, davalı kiracı bundan sonra 24.02.2010 tarihinde davacı kiraya verenin Aralık ayından kalan dokuz günlük hak edişini ödemiştir. Bu durumda davalı kiracının hak edişin geç ödenmesinde kusuru bulunmayıp, sözleşme ve teknik şartnamenin ilgili hükümleri gereği bir sonraki hak edişten ceza kesmesinde de bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda az önce yukarıda açıklanan nedenlerle istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz
edene iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.