YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10547
KARAR NO : 2014/12357
KARAR TARİHİ : 12.11.2014
MAHKEMESİ : Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2013/287-2014/363
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 01.01.2013-01.01.2014 kira dönemine ilişkin yıllık kira bedelinin 8.636,41 TL olarak tespitine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 01.01.2002 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, halen ödenen yıllık 2.000,00 TL kira bedelinin rayiçlere göre düşük kaldığını belirterek, kira bedelinin 01.01.2012 tarihinden itibaren yıllık 25.000,00 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kira bedelinin 01.01.2013-01.01.2014 kira dönemine ilişkin olarak yıllık 8.636,41 TL olarak tespitine karar verilmiştir.
TBK’nun 345 maddesinde “Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir. Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar.
Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur.” hükmüne yer verilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, TBK’nun 345 maddesi bu tarihten sonra açılacak kira bedelinin tespiti istemlerinde uygulanır.
Olayımıza gelince; Taraflar arasında 01.01.2002 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde artış hükmüne yer verilmemiştir. Bu durumda davacı sözleşmenin yenilendiği 01.01.2013 tarihi için kira bedelinin tespitini talep edebilmesi için, davanın bu dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açılması ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması gerekir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde artış şartı bulunmadığına ve süresinde gönderilmiş ihtarname veya açılmış dava da olmadığına göre 27.02.2013 tarihinde açılan dava ile 01.01.2013 günü başlayan dönem için kira parasının tespitine karar verilemez.
Ancak yargılama sırasında yeni dönemin (01.01.2014) başladığı da göz önünde bulundurularak, mahkemece bir sonraki dönem için (2014-2015) kira bedelinin tespitini isteyip istemediği hususunun davacı taraftan sorularak, istemesi halinde bir sonraki dönem için kira parasının tespitine karar verilmesi aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Öyle ise mahkemece,yukarıdaki ilkeler gereğince yargılama yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Kabule göre, bilirkişi tarafından belirlenen kira bedeli üzerinden hak ve nesafet indirimi yapılmadan karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine,12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.