Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/10104 E. 2014/12267 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10104
KARAR NO : 2014/12267
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davalının 15 yıldır taşınmazda kiracı olduğunu belirterek TBK.’nun 347. Maddesi gereğince tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında müvekkilinin oğlu Yılmaz’ın işyeri ihtiyacı (düğün salonu olarak) olduğunu bildirerek davasını ıslah etmiştir. Davalı vekili, ihtiyaçlının babasının yanında çalıştığını davacının birçok taşınmazı bulunduğunu dava konusu mecurun anılan iş için uygun olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre, ihtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
Olayımıza gelince; “kiralananın düğün salonu olarak kullanılmasının mümkün olmadığı, ticari faaliyet itibariyle düğün salonu faaliyet yönetmeliğin 5/c maddesi kapsamında yürütülemeyeceği, ihtiyacın varlığının kabulü bakımından ihtiyaçlı kiralayanın oğlunun yapacağı iş ve ticari faaliyetin niteliği itibariyle kiracının şu anki faaliyetinden daha üstün nitelikte olmadığı, halen iş yapılan yer ile eş değer nitelikte olmaması nedeniyle mülkiyet hakkına üstünlük tanınma koşulunun davada gerçekleşmediği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Davacının İhtiyaçlı çocuğunun 31 yaşında olduğu, babasının yanında sigortalı olarak çalıştığı, kendi işini kurmak istediği ve halen düğün salonu olarak işletilen mecurda aynı işi yapacağı tanık beyanlarıyla kanıtlanmıştır. Kiralanan tahliye edilmeden yapılacak iş konusunda davacıdan girişimlerde bulunması istenemeyeceği gibi ihtiyaçlının babasının yanında çalışmasını devam ettirmeside beklenemez. Bu durumda dosyada mevcut deliller karşısında işyeri ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.