Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/10075 E. 2015/7972 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10075
KARAR NO : 2015/7972
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2013/248-2014/81

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiralayan tarafından kiracılar aleyhine açılan kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 150 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde,davacının maliki bulunduğu iki adet işyeri vasfındaki taşınmazın davalılarca 3.6.2012 tarihinde kiralandığını,her dükkan için aylık kiranın 150 TL olduğunu,davalıların bir aylık kira olarak 300 TL yi ödeyip 6 ay sonra kiralananları tahliye ettiklerini, ancak kira, elektrik ve su borçlarını ödemedikleri gibi taşınmazları hasarlı olarak bıraktıklarını, davacının görme probleminden yararlanan davalıların 2 taşınmazı kiralayıp kullanmalarına rağmen sözleşmeye tek taşınmaz kiralanmış gibi yazdıklarını,yazılı kira sözleşmesinde yazılı dükkan dışında davalıların davacıya ait diğer dükkanı sözlü kira anlaşması ile Haziran ayından itibaren aylık 150 TL den kiralayıp 4 ay sonra tahliye ettiklerini, yazılı kira sözleşmesinde yazılı dükkan için aylık 150 TL den 6 aylık, sözlü kira akdi ile kiralanan dükkan için aylık 150 TL den 4 aylık olmak üzere toplam 1.500 TL kira alacağı bulunduğunu, ayrıca davalıların elektrik borcunu ödemeden gitmeleri nedeniyle 1.550 TL elektrik parası alacağı olduğunu belirterek toplam 3.050 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar duruşmadaki beyanlarında, davacı ile yazılı kira sözleşmesi gereği Haziran ayının 14’ünde dükkanı kullanmaya başladıklarını, aylık kira bedelinin 150 TL olduğunu, bu yeri çay ocağı olarak işlettiklerini, işlerinin iyi gitmesi nedeniyle dükkanın üst katını da davacıdan kiralamak istediklerini davacı ile anlaştıklarını ancak davacının bu yeri, dava dışı otobüs firmasına yazıhane olarak kiraya verdiğini, yazılı kira sözleşmesinde yazılı kiralanan dükkanı ise 18 Kasım’da tahliye ettiklerini, davacıya toplam 300.00 TL ödediklerini, davacının elektrik borcunun ödenmesine ilişkin talebini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuşlar, Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 150 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, davacıya ait iki taşınmazın davalıya kiralandığını, yazılı kira sözleşmesinde bir taşınmaz kiralanmış gibi yazılmış olsa da davacı ile davalılar arasında davacıya ait diğer dükkanın kiralanması için Haziran ayında sözlü kira anlaşması yapıldığını iddia etmiş, davalılar ise sözlü olarak kiralanması hususunda anlaşılan dükkanın davacı tarafça dava dışı 3.kişiye kiralandığını, o dükkanın davalılarca kullanılmadığını savunarak, sözlü kira anlaşmasına karşı çıkmıştır. Mahkemece, sözlü kira akdi kurulduğunun davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle bu dükkana ilişkin talep ile elektrik parasına ilişkin talebin reddine, yazılı kira sözleşmesinde kiralandığı yazılı dükkan yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından sözlü kiralandığı iddia edilen taşınmaza ait kira bedeli ve elektrik parasına ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir,
2-Davacı vekilinin sözlü kiralandığı iddia edilen taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece HMK’nun 200. Maddesi kapsamında davacı tanıklarının dinlenildiği, davacı tanıklarının davacının iddiasını ispata elverişli beyanlarının bulunmadığı, davacının sözlü kira anlaşmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmiştir.
1086 sayılı H.U.M.K’nun 288.’nci maddesi(6100 sayılı HMK’nun 200.maddesi) gereğince davacı tarafından iddia edilen yıllık kira miktarına göre sözlü kira anlaşması tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Dinlenilen davacı tanıkları taraflar arasında yazılı kira sözleşmesinde kiralanan taşınmaz dışında diğer dükkanın da sözlü kira anlaşması ile kiralandığına dair bilgileri olmadığını beyan etmişlerdir. Kira sözleşmesinin varlığını ispat yükü davacı kiralayandadır. Davacı vekili dava dilekçesinde her türlü delil ibaresini kullandığına göre yemin deliline de dayandığının kabulü ile davacı tarafa yemin teklif etme hakkı da hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre sözlü kira akdinin var olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ;Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün sözlü kira akdi ile kiralandığı iddia edilen taşınmaz yönünden BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.10.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.