YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9398
KARAR NO : 2013/11594
KARAR TARİHİ : 08.07.2013
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında aidat alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece aidat borçları nedeni ile tahliye istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Kira parası götürülüp ödenmesi gereken borçlardan olduğundan kiralayana götürülüp elden ödenmesi veya gideri kiracıya ait olmak koşuluyla konutta ödemeli olarak PTT kanalıyla gönderilmesi gerekir. Bundan ayrı, sözleşmede özel bir koşul kabul edilmişse bu hususta gözönünde tutulmalıdır. Açıklanan şekilde yapılmayan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemez. Ancak teamül haline gelmiş bir ödeme şekli varsa bu şekilde yapılan ödemede geçerlidir.
Olayımıza gelince; davacı- alacaklı 05/11/2012 tarihli takip talebinde, taraflar arasındaki çekişmesiz olan 07/03/2009 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesine göre davalı hakkında 2011 yılı 12. Ay ila 2012 yılı 10. Ay arasındaki 11 aylık aidat alacağı toplamı 1792 TL alacağın tahsili istemiyle haciz ve tahliye istekli icra takibinde bulunmuştur. Takibe borçlu tarafından itiraz edilmemiş, davacı alacaklı vekili tarafından icra mahkemesinden kiralananın tahliyesine karar verilmesi istemi ile açılan davada, aidat alacağının temerrüde esas alınamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar 818 sayılı BK. hükümlerine göre aidat alacağı temerrüde esas alınamaz ise de davalı borçlu hakkında aidat alacağının tahsili için başlatılan takip ve açılan dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra olduğundan yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözönünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.