YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8589
KARAR NO : 2013/11617
KARAR TARİHİ : 08.07.2013
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş,karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takibe ve karara esas alınan taraflar arasında düzenlenen 01/02/2010 tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 7. maddesinde aynı dönem içerisinde kira bedelinin iki ay arka arkaya ödenmemesi halinde ödenmeyen aydan dönem kirasının sonuna kadar olan kira bedellerinin muaccel hale geleceği kararlaştırılmıştır. Davacı bu kira sözleşmesine dayanarak davalı hakkında başlattığı icra takibi ile aylık 7.500 TL kira bedeli üzerinden, ödenmeyen 2011 yılının Mayıs, Haziran ayları için aylık 2.500 TL bakiye kira alacağı, 2011 yılının Temmuz, Ağustos ayları ile muaccel hale gelen 2011 yılının Eylül ayından 2012 yılının Ocak ayına kadar toplam 57.500 TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı vekili süresinde yaptığı itirazında kira sözleşmesinin 24/06/2011 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, herhangi bir kira borcu bulunmadığını,muacceliyet şartının gerçekleşmediğini ileri sürmüştür.
Kiralanan tahliye edilmedikçe kiracının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Kiralananın tahliyesi ise teslim ile olur. Teslimin varlığı ise kiracı tarafından ispatlanmalıdır. Kiralananın boşaltılması yahut kiracı tarafından kullanılmaması yasal teslim olmadığından, kiraya veren tarafından kabul edilmedikçe kiracıyı yükümlülüklerinden kurtarmaz. Kiracının tahliyeyi ispatlayamaması durumunda kira parasından sorumluluğu kiraya verenin teslimi kabul ettiği tarihe kadar devam eder.
Somut olayda; Davalı süresindeki itirazında kira sözleşmesinin 24/06/2011 tarihli ihtarname ile feshedildiğini ileri sürmüştür. Davacı vekili taşınmazın fiilen tahliye edilmediğini beyan etmektedir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması
halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin belirttiği tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü kiracıya aittir. Davalı borçlu teslim ve tahliyeyi İİK.nun 269/c maddesinde yazılı belge ile kanıtlayamadığına göre itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken davalının kiralananı tahliye ettiği kabul edilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.