Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/6519 E. 2013/17331 K. 26.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6519
KARAR NO : 2013/17331
KARAR TARİHİ : 26.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tazminat

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, davalının kiralama ihalesini kazanmasına rağmen sözleşmeyi imzalamaya yanaşmaması nedeni ile oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davanın kabulüne karar verilmesi yönünden davalı tarafından, faiz isteminin reddedilmesi yönünden ise davacı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından kiralanacak olan büfenin senelik 161.100 TL kira bedeli üzerinden 31.12.2012 tarihine kadar davalı’ya 27.01.2009 tarihinde ihale edildiğini, davalının süresi içerisinde sözleşmeyi imzalamaya yanaşmadığını, bunun üzerine davalıya ait teminatın sözleşme için müracaat etmemesi nedeniyle 24.02.2010 tarihinde irat kaydedildiğini, daha sonra 24.03.2010 tarihinde yapılan 2. ihalede taşınmazın 5 yıllığına 700.000,00 TL ye 3. şahısa ihale edildiği ve ihaleyi alan şahıs ile 14.04.2010 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesinin imzalandığını, imzalanan sözleşmede yıllık kira parasının 140.000 TL ye tekabül ettiği, bu nedenle senelik 21.100,00 TL zararlarının olduğunu, 5 yıllık zararın 105.000,00 TL olduğunu, ihalenin davalı üzerinde kalmasına rağmen sözleşme imzalamayarak davalının müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL’sının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 15.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini ıslah ederek 35.166,67 TL nin 24.10.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, zarara davacının sebep olduğunu, ilk ihale ile sonraki ihalenin şartlarının farklı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ilk yapılan ihalenin yaklaşık 20 aylık kira süresine yönelik olduğundan bu döneme ilişkin kira farkı talep edilebileceğinden, davanın kabulüne 35.166,67 TL nin davalıdan tahsiline, davacının faiz isteminin dava dilekçesi ile talep edilmediğinden ıslahla istenemeyeceğinden bahisle reddine karar verilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere göre temyiz eden davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının tazminat miktarı ve hesaplanma şekline yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili yapılan 1. ihale kendi üzerinde kalan davalının sözleşmeyi imzalamaması nedeni ile 3. kişiye daha düşük bedelle yapılan ihale sonucunda aradaki fiyat farkı ve kira gelirine geç kavuşulmasından doğan zararlarının tazminini istemiştir. Uyuşmazlık bu zararın talep edilip edilmeyeceğine ilişkindir. Davacının iştirak ettiği 27.01.2010 tarihli ihale şartnamesinde ihalenin konusu 31.12.2012 tarihine kadar büfenin kiralanmasına ilişkin olup, büfe’nin muhammen bedeli KDV dahil senelik 24.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. İkinci olarak 24.03.2010 tarihinde yapılan ihalede ise kiralama süresi 5 yıla çıkartılmış, 5 yıllık muhammen kira parası KDV dahil 240.000 TL olduğu belirlenmiş olup her iki ihale şartları birbirinden farklıdır. İhale şartnamesindeki değişiklik ihaleye katılımın artmasına neden olabileceği gibi azalmasına da neden olabilecek niteliktedir. Bu nedenle mahkemece birinci ihale ve ikinci ihale arasındaki farkın davacının zararı olarak kabul edilmesi isabetli değildir.
Ancak; her iki ihale arasında şartnamenin farklı olması, davalının zarara sebep olmadığı şeklinde de yorumlanamaz. Zira 27.01.2010 tarihli ihalede davalıdan sonra en yüksek ikinci teklifi sunan kişinin yaptığı teklif kaçırılan fırsat olup, sözleşmenin imzalanmaması nedeniyle davacının zarara uğradığı anlaşılmaktadır. Ancak zararın ne şekilde belirlenmesi gerektiği önem kazanmaktadır. Bu konuda mahkemece yapılacak iş 27.01.2010 tarihli ihaleye ikinci sırada teklif veren olduğu da gözetilerek, ikinci sırada pey süren kişinin teklif ettiği bedel üzerinden makul sürede yapılacak sonraki ihale tarihine kadar mahrum kalınan kira kaybından irat kaydedilen teminat bedeli de düşüldükten sonra davalı yönünden zarar miktarı belirlenerek sonuca gidelmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.