Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/5306 E. 2013/14365 K. 28.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5306
KARAR NO : 2013/14365
KARAR TARİHİ : 28.10.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Menfi tespit

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak miktar itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, takibe konu edilen kambiyo seneti nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde; Davalı ile arasında kira sözleşmesi bulunduğunu, takibe konu bononun kira sözleşmesi imzalanırken verildiğini, davalının … 3. İcra Müdürlüğünün 2009/6110 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığını belirterek takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı vekili senet altındaki imzanın davacıya ait olduğunun ispat edildiğini, bononun borç ikrarını içeren bir senet olup ispat yükünün senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa ait olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasını ispat edemediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı … Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/22394 soruşturma sayılı dosyası kapsamında 30/03/2009 tarihli emniyetteki ifadesinde “Müşteki … 10.08.2007 tarihinden itibaren kiracım olmaktadır. Kendisi yaptığımız kira konratı ile yıllık kira bedeli 3.600 YTL lik senedi kendisi imzalayarak verdi. … Ayrıca bana 4 aydır kira bedelini ödemediği için müştekinin bana verdiği 3600 TL’lik teminat senedini işleme koydurdum.” demek suretiyle bonunun teminat seneti olduğunu beyan etmiştir. Davalının poliste verdiği bu ifade mahkeme dışı ikrar niteliğindedir. Mahkeme dışı ikrar yan delillerle doğrulandığı taktirde davacının davasında haklı olduğu anlaşılacaktır. Hal böyle olunca tarafların bu konudaki delilleri sorularak toplanmalı, davacının talebinde haklı olduğunun ve verilen senedin de teminat senedi olduğunun anlaşılması durumunda davacı kiracının kira borcu olup olmadığı belirlendikten sonra kalan miktar yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, noksan araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine kararı verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.