Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/5293 E. 2013/15983 K. 27.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5293
KARAR NO : 2013/15983
KARAR TARİHİ : 27.11.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiralayan tarafından açılan kiralananın erken tahliyesi nedeniyle tazminat alacağına yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir. Mahkemece itirazın iptaline ve asıl alacağın %20 si oranından inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde davalının 10.12.2008 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracısı olduğunu, 30.07.2010 tarihli ek kira sözleşmesi ile, sözleşmenin 3/c maddesinde değişiklik yapılarak, “İş bu ek sözleşmenin imzalanması ile birlikte kiracı kiralayana (Veya mecurun mülkiyet değişiminde yeni mal sahibine) en az 4 ay öncesinden yazılı olarak haber vermek şartıyla kira akdini dilediği her zaman feshetmekte ve mecuru tahliye etmekte muhtardır. Ancak iş bu ek sözleşme imza tarihi ve ana sözleşme sonu olan 09/12/2013 tarihine kadar ki dönem içinde kiracı kira sözleşmesini feshederse kiracı mecuru tahliye tarihinden sonraki 3 aylık kira bedeli net 24.000 € cezai şartı peşin ödemeyi kabul ve beyan eder.”düzenlemesine yer verildiğini, davalının 04.10.2011 tarihinde kiralananı tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini, sözleşmenin 3/C maddesi gereğince 3 aylık kira parası olarak tahsili için icra takibinde bulunduklarını davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kira sözleşmesinin sözleşmedeki düzenlemeye uygun olarak 30.05.2011 tarihli ihtarname ile 4 ay öncesinden ihbarda bulunularak 04.10.2011 tarihinde tahliye edildiğini, tahliye tarihine kadar kira paralarını ödediğini, kira sözleşmesinin sözleşmeye uygun olarak feshedildiğinden 3 aylık kira parasına ilişkin istemin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece sözleşme gereğince davacının akdin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan 3 aylık kira parası kadar cezai şartı talep etmekte haklı olduğundan itirazın iptaline, asıl alacağın %20 si oranında inkar tazminatına karar verilmiştir.
Taraflar arasında 10.12.2008 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 30.07.2010 tarihli ek sözleşme ile değişik 3/c maddesinde “İş bu ek sözleşmenin imzalanması ile birlikte kiracı, kiralayana (veya mecurun mülkiyet değişiminde yeni mal sahibine) en az 4 ay öncesinden yazılı olarak
haber vermek şartıyla kira akdini dilediği her zaman feshetmekte ve mecuru tahliye etmekte muhtardır.” denilerek davacı kiralayan tarafından kira sözleşmesini tek taraflı feshetme hakkı tanınmıştır. Davalının da kira sözleşmesini, ilgili sözleşeme maddesi gereğince … 19. Noterliğinin 30.05.2011 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin 3/c maddesi gereğince 04.10.2011 tarihinde tahliye edeceğini bildirildiği, ihtarnameninde 01.06.2011 tarihinde tebliğ edildiği fesih ihtarnamesinden anlaşılmaktadır. Kiralananın da 04.10.2011 tarihinde tahliye ve teslim edildiği ve bu tarihe kadar kira paralarının ödendiği tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık 3/c madddesinin 2. cümlesinde yer alan “Ancak iş bu ek sözleşme imza tarihi ve ana sözleşme sonu olan 09/12/2013 tarihine kadar ki dönem içinde kiracı kira sözleşmesini feshederse kiracı mecuru tahliye tarihinden sonraki 3 aylık kira bedeli net 24.000 € cezai şartı peşin ödemeyi kabul ve beyan eder.” hükmünün sözleşmeye uygun olarak, kiralananın süresinden önce feshi halinde de uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir. Sözleşmenin 3/c maddesinde, söz konusu edilen cezai şartın sözleşmedeki tek taraflı fesih hakkının sözleşmeye uygun olarak kullanılması halinde de uygulanacağına ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. Davalı kiracı da söz konusu tazminatın akdin sözleşmeye aykırı olması halinde talep edilebileceğini savunmuştur. Sözleşmenin yorumlanmasında sözleşme hükmü açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır. Kararlaştırılan madde bir bütün olarak değerlendirildiğinde sözkonusu tazminatın sözleşmenin akde uygun olarak süresinden önce tek taraflı fesih hakkının kullanılarak, feshedilmesi halinde de talep edilebileceği sonucuna ulaşmak mümkün değildir. Buna göre davalı tarafından sözleşmede tanınan tek taraflı sözleşmeyi feshetme hakkına dayanılarak sözleşmenin fesih edilmiş olmasına göre davacının cezai şart talebi yerinde olmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Bu nedenle hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazının kabulüne hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.