Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/4786 E. 2013/15765 K. 21.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4786
KARAR NO : 2013/15765
KARAR TARİHİ : 21.11.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, erken tahliye nedeni ile sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkili arasında 03/07/2006 tarihli kira sözleşmesinin düzenlendiğini, davalının 13/08/2007 tarihli ihtarnamesi ile kira sözleşmesini 31/08/2007 tarihi itibarıyla feshettiğini, kira sözleşmesinin 7.2.5 maddesinde “Kiracı kira süresi içinde mecuru tahliye ve terkettiği takdirde kira döneminin kalan aylarına ilişkin kira bedelinden ve mecurun kiralanması için yapılacak ilan ve mecurun tamir masraflarından sorumlu olacaktır.” düzenlemesi olduğunu, davalının sözleşme süresi devam ederken kiralananı tahliye ve terk etmesinin kira sözleşmesine aykırı olduğunu, davalı hakkında cezai şart bedelinin tahsili için yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise; sözleşmenin usulüne uygun olarak feshedildiğini, sözleşmenin 6.2.1 maddesinde kira dönemlerinin tanımının yapıldığını birer yıllık sürelerle 5 ayrı kira dönemine bölündüğünü, belirlenen kira dönemlerine uygun olarak 13/08/2007 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesini 31/08/2007 tarihi itibarıyla feshettiklerini, mecurun 23/08/2007 tarihinde kiralayana teslim edildiğini, kira döneminin sonunda kira sözleşmesi feshedildiğinden davacının alacağının kalmadığını, sözleşmenin haksız feshedildiği kabul edilse bile davacının talep edebileceği tutarın mecurun yeniden kiralanabileceği ana kadar olan hesaplanacak kira bedeli olacağını, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; sözleşme hükümlerine göre kiracının belirlenen her bir kira dönemi sonuna kadar olan bedeli ödemek kaydıyla kira süresi içinde kiralananı erken tahliye edebileceği, fesih ve tahliyenin dönem sonu itibariyle yapıldığı, davacının cezai şart talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 08/08/2006 başlangıç tarihli ve 5 yıl 24 gün süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile davacıya ait alışveriş merkezindeki Z-5, Z-6, Z-7 nolu mağazalar davalıya kiralanmıştır. Sözleşmenin süresi 16. Maddesinde 5 yıl 24 gün olarak belirtilmiş, başlangıç tarihinden sonraki bir yıl ve takip eden birer yıllık süreler kira dönemi olarak belirlenmiştir.
Sözleşmenin 6.2.1 maddesinde ise birer yıllık kira dönemleri itibariyle ödenecek kira miktarları tespit edilmiştir. Sözleşmenin 7.2.5. maddesinde ise kiracının kira süresi içinde mecuru tahliye ve terk etmesi halinde kira döneminin kalan aylarına ilişkin kira bedelinden ve mecurun kiralanması için yapılacak ilan ve mecurun tamir masraflarından sorumlu olacağı, ancak kiracının bu sorumluluğunun 6 aylık kira bedeli ile ve mecurun yeniden kiralanması için yapılacak ilan ve mecurun tamir masrafları ile sınırlı olduğu kararlaştırılmıştır. Davalı tarafından gönderilen 13/08/2007 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesi 31/08/2007 tarihi itibarıyla feshedilerek kiralanan 23/08/2007 tarihinde kiralayana teslim edilmiştir. Davacı sözleşmenin davalı kiracı tarafından süresinden önce feshedildiğini belirterek, erken tahliye nedeniyle cezai şart alacağına yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Sözleşme hukukuna egemen olan sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa) ilkesi, hukukumuzda da kabul edilmiştir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi uyarınca taraflar sözleşme süresi ile bağlı olup kural olarak akdin süresinden önce feshi mümkün değildir. Aksi durumda haklı bir neden olmaksızın sözleşmeyi fesheden tarafın, karşı tarafın zararını tazmin etme yükümlülüğü doğar. Ancak sözleşmede kiracı lehine erken fesih hakkı tanınabilir. Bu durumda feshin sözleşmede kararlaştırılan koşullara uygun olması gerekir. Somut olayda taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kiracıya herhangi bir bedel veya tazminat ödemeksizin erken fesih hakkı tanınmamıştır. Kira süresi bitiminden önce kiralananı erken tahliye eden kiracı kural olarak kira süresi sonuna kadar tüm kiraları ödemekle yükümlü olmakla birlikte sözleşmenin 7.2.5 maddesinde kiracı lehine getirilen düzenleme ile erken fesihten dolayı kiracının sorumluluğu 6 aylık kira bedeli ile sınırlandırılmıştır. Sözleşmede geçen kira dönemine ilişkin ifadeler ise uzun süreli sözleşmede yıllar itibarıyla kira miktarının tespiti amacına yöneliktir. Bu sebeple mahkemece sözleşmenin 7.2.5 maddesi hükmüne göre kiracının 6 aylık kira bedelinden cezai şart olarak sorumlu olduğu gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.