Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/3866 E. 2013/15513 K. 19.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3866
KARAR NO : 2013/15513
KARAR TARİHİ : 19.11.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kira parasının tespiti

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira parasının tespiti davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, aylık kira parasının 01.04.2010 tarihinden itibaren 35.254.91 TL olarak tespitine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kira parasının 25.200 TL olarak tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin tespit edilen kira parasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.04.1994 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira parası 100 TL olarak kararlaştırılmış, takip eden yıllar için herhangi bir kira artış şartı düzenlenmemiştir. Kiracılık süreci içinde kira paraları davacının açmış olduğu kira tespit davaları ile belirlenmiştir. Bu bağlamda son olarak … 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009 / 2615 esas 2010 / 1546 karar sayılı kararı ile, kira parası 01.04.2007 tarihinden itibaren 24.000 TL olarak tespit edilmiştir. Hüküm 04.11.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Söz konusu davada kira parası mahkemece hak ve nesafet uygulamasına göre belirlenmiştir. Davacı açmış olduğu işbu dava ile aylık kira parasının 01.04.2010 tarihinden itibaren 35.254.91 TL olarak tespitini istemektedir.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre şartlar değişmediği ve özel gelişmelerin varlığı iddia ve ispat edilmedikçe, hak ve nesafet ilkesine göre kira parasının tespit edildiği dönemden sonra üç yıl için ard arda endeks uygulanarak bulunacak kira parasının o dönem için hak ve nesafete uygun ve aşırı olmayan bir kira parası olduğu ilke olarak kabul edilmeli ve ona göre uygulama yapılmalıdır. Üç yıldan sonra ise yeniden hak ve nesafete göre kira parası tespit edilebilecektir.
Olayımızda; uyuşmazlığa ilişkin olarak alınan 17.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda en son mahkeme kararı ile tespit edilen kira parasına yıllık enflasyon oranında endeks uygulandığında 01.04.2010 tarihinde başlayacak kira döneminde aylık kira parasının 30.011 TL olduğu, sunulan kira sözleşmelerinin emsal olma niteliğinin bulunmadığı, hak ve nesafet kuralları yönünden ise, kiralananın boş olarak kiraya verilmesi
halinde aylık kira getirisinin 28.000 TL olabileceği belirtilmiştir. Mahkeme ise, kiralananın boş olmaması nedeniyle takdiren uygun bir indirim yaparak kira parasının anılan kira dönemi için 25.200 TL olarak tespitine karar vermiştir. Ne var ki, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde kira parasının tespiti gerekirken ve kira parasının mahkemece hak ve nesafet ilkesine göre tespiti tarihinden itibaren üç yıl geçmediğinden, hak ve nesafet uygulamasına göre kira parasının tespiti doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.