Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/2894 E. 2013/13246 K. 30.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2894
KARAR NO : 2013/13246
KARAR TARİHİ : 30.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kira tespiti

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, kira bedeli tespiti 6570 Sayılı Kanun kapsamına giren taşınmaz malları için mümkün olup musakkaf olmayan taşınmazlar için kira tespiti istenemeyeceğinden tespite konu olmayan tarla için davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki 01.05.2008 tarihli kira sözleşmesinde dava konusu taşınmazın odun kömür satışı için kiralandığı görülmüş, mahkemece yapılan keşif sonucu bilirkişi raporunda taşınmazın toplam alanının 30.605 m2 olduğu, bu alan üzerinde 140 m2 lik ve yine 45 m2 lik 2 adet tek katlı gecekondu şeklinde oturulmaz durumda binanın mevcut olduğu vurgulanmış, taşınmazın tapu kaydında da tarla vasfıyla kayıtlı olduğu görülmüştür. Somut olayda, kiralananın üstün niteliğinin tarla vasfında olduğu ve musakkaf olmadığı duraksamaya yer bırakamayacak derecede açık bir olgudur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.05.1994 gün ve 1994/3-174-336 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, dava konusu taşınmazın niteliği, olayda Borçlar Kanunu’nun mu yoksa 6570 Sayılı Yasa’nın mı uygulanacağı yönünden önem taşımaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; kira parası, Borçlar Kanunu’nun 248. maddesinde yer alan, kira akdinin esaslı unsurlarındandır. Yine, kiralananan taşınmazın, niteliği itibarı ile 6570 sayılı Yasanın uygulama alanı içinde bulunması durumunda asıl olan, kira müddetinin sonunda da kira akdinin devam etmesidir. Ancak, kira parasına ilişkin olarak, tarafların ihtilafa düşmeleri halinde sözleşmede doğan bu boşluk, 18/11/1964 tarih 2/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca hâkim tarafından doldurulur. Borçlar Kanununa tabi olan yerlerde ise, akit kural olarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona erer ve mecurun kira parası hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumunda kira akdinin asli unsurlarından olan kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeniyle, artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından sözetme olanağı yoktur. Ortada devam ettiğinden söz edilebilecek bir kira akdi bulunmadığına göre musakkaf olmayan kiralananlara yönelik açılan kira tespit davasında görev genel kurala göre belirlenir.
Mahkemece taşınmazın Borçlar Kanununa tabi yerlerden olduğu kabul edildiği halde Hukuk Genel Kurulunun ilgili kararında da belirtildiği üzere dava değeri gözetilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.