Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/2178 E. 2013/13290 K. 30.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2178
KARAR NO : 2013/13290
KARAR TARİHİ : 30.09.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Menfi tespit

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracı tarafından menfi tesbit tespiti istemine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında takip konusu miktarın icra dosyasına ödenmesi nedeniyle, ödenen 22.241,10 TL’nin tahsiline ilişkin istirdat davasına dönüştürülmüştür. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı tarafından 2009 Aralık-2010 Ağustos ayları arası kira bedelinin tahsili için davacı kiracı hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibine yapılan itirazın İcra Hukuk Mahkemesince kaldırılmasına karar verildiğini, kiralananda çıkan yangın nedeniyle 01/11/2009 tarihinde kira sözleşmesinin sona erdiğini belirterek kira sözleşmesinin sona erdiğinin tespitine, davalı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespiti ile dava sırasında icra dosyasına yatırdığı paranın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, usülüne uygun şekilde tahliye ve anahtar teslimi yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kiralananın yeniden kiraya verilebileceği sürenin üç ay olduğu tespit edilerek, üç aylık kira bedeli dışında kalan kısım için davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kiracı yasal tahliye ve anahtar teslimi gerçekleşinceye dek kira parasını ödemekle yükümlüdür. Kiralanan tahliye edilmedikçe kiracının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Kiralananın tahliyesi ise teslim ile olur. Teslimin varlığı ise kiracı tarafından ispatlanmalıdır. Kiralananın boşaltılması yahut kiracı tarafından kullanılmaması yasal teslim olmadığından, kiraya veren tarafından kabul edilmedikçe kiracıyı yükümlülüklerinden kurtarmaz.
Kiracı yasal tahliye ve anahtar teslimi gerçekleşinceye dek kira parasını ödemekle yükümlüdür. Kiralananın tahliye ve teslim edildiği yasal delillerle kanıtlanamamıştır. Bu nedenle makul süre kirasına hükmedilmesi doğru değildir. Ancak 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 346. maddesinin ikinci cümlesi, kira sözleşmelerine konulan muacceliyet şartlarını geçersiz kıldığından, davalı alacaklı sözleşmenin 4. maddesi gereğince muaccel hale geldiğinden söz ederek kira dönemi sonuna kadar olan aylar kirasını isteyemeyecektir. Kiralanan konut niteliğinde olup, Türk Borçlar Kanunu’nun 346. maddesinin ikinci cümlesinin uygulaması, kiracının Türk Ticaret Kanunu anlamında tacir sayılmaması nedeniyle 6353 Sayılı Kanun’un 53. maddesi ile
değişik 6217 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi hükmü gereğince erteleme kapsamında da değildir.Bu nedenle davacı takip tarihine kadar istenebilir üç aylık kira bedelinden sorumludur. Mahkemece yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi için kararın bozulup yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden, HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca kararın bu gerekçeyle düzeltilerek ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.