Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/2064 E. 2013/13134 K. 26.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2064
KARAR NO : 2013/13134
KARAR TARİHİ : 26.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, ödenmeyen kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili dava dilekçesinde davacıya ait kiralananın davalının teklifi sonucunda aylık 1750 TL bedelle kiralandığını, davalının kira bedellerini ödemediğini, taşınmazı 10/11/2010 tarihinde tahliye ettiğini alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise müvekkilinin borcunu kapatmak için taşınmazını davacı bankaya devrettiğini, şirketlerinin tasfiyesi nedeni ile bir süre mecurda kalma zorunluluğundan dolayı rayiç bedel belirlenmesi ve bu durumun kendisine bildirilmesi ile kiracı olarak kalabileceğini davacı bankaya bildirdiğini, davacının buna cevap vermediğini bir süre sonra gönderilen yazı ile taşınmaza aylık 1750 TL kira bedeli istenmesi üzerine taşınmazı tahliye ettiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davaya dayanak oluşturan … 12. İcra Müdürlüğünün 2011/323 sayılı dosyasında 14/07/2010 tarihli sözlü kira kontratı uyarınca 7000 TL asıl alacak 175,01 TL faiz olmak üzere toplam 7175,01 TL alacağın tahsili istenmiştir. Davalı borçlu vekili itirazında borca itiraz etmiş, itiraz dilekçesinde sözlü akdi kabul eden bir ifade bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından başlatılan icra takibinde sözlü kira sözleşmesine dayandığından, davalının taşınmazı fiilen kullanımından kaynaklanan davacı alacağı bu davanın konusu dışındadır. Davacı kira sözleşmesini ve iddia ettiği kira parasının miktarını kanıtlamakla yükümlüdür. Yıllık kira miktarı nazara alındığında HMK’nun 200. maddesine göre tanık dinlenmesi mümkün değildir. Bununla birlikte davacı, delil listesinde “her türlü yasal delile”
dayandığından bunun içinde yemin delilinin de bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece davacıya sözlü kira akdinin varlığı ve kira bedeli yönünden davalıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, takipte kira akdine dayanıldığı halde keşfen belirlenen rayiç bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.