YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1776
KARAR NO : 2013/5907
KARAR TARİHİ : 02.04.2013
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar Dairemizin 26.09.2012 gün ve 13368-12261 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptaline, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairenin 26.09.2012 gün ve 13368/12261 sayılı kararı ile onanmış, onama kararı üzerine davacı vekili bu kez süresinde karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacı hazine vekili dava dilekçesinde, hüküm ve tasarrufu hazineye ait olan kayrak taşı ocağının davalılar Ethem Aydınlı ve Mahfuz Öztekin’e kiraya verildiğini, sözleşmenin 30.06.2004 tarihi itibariyle fesholunduğunu, kira borçlarının teminatı olarak diğer davalı adına olan nolu parselin 193/236 hissesi üzerine, hazine lehine ipotek tesis edildiğini, fesih tarihinden önceye tekabül eden bir kısım kira paralarının ödenmemesi üzerine davalılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, kiracılar ve ipotek verenin takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan Mahfuz Öztekin davanın reddini savunmuş, diğer davalılar ise cevap vermemişlerdir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda itirazın iptaline, alacak likit olmadığından davacının icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 26.08.2002 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunmakta olup, sözleşmenin 3.maddesinde 24.500.- TL kira parasının üçer aylık dönemler halinde 4 eşit taksitte ödeneceği 2. ve müteakip yıllarda DİE, Tefe oranında arttırılacağı kararlaştırılmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını doğrudan mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.
Somut olayda, borçlunun itirazında haksız olduğu kabul edildiğine ve kira parasının kira sözleşmesinde belirlenmiş ve likit bulunmasına göre davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, alacağın likit olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu yapılan bu seferki inceleme sonunda anlaşıldığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairenin 26.09.2012 gün ve sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkemenin 02.05.2011 gün ve 2008/35 esas, 2011/261 sayılı kararının BOZULMASINA, 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.