Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/1753 E. 2013/12959 K. 25.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1753
KARAR NO : 2013/12959
KARAR TARİHİ : 25.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl olan duruşma tutanağına yazılıp taraflara tefhim olunan karardır. Tefhim ile birlikte yargılamadan elini çekmiş olan hakim tefhim ettiği kararı taraflara tebliğ etmek durumundadır. Sonradan yazılan gerekçeli kararın kısa karara uygun olması zorunludur. 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, tefhim edilen kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasının gerektiği öngörülmüştür. Asıl talepler bakımından kısa kararda hükmedilmeyen bir hak ve yükümlülüğün gerekçeli kararda hüküm altına alınmış olması veya tersi bir durumun çelişki teşkil etmediğini söylemek olanaklı değildir. İçtihadı Birleştirme Kararında; çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
Olayımızda; tefhim olunan 9.10.2012 tarihli kısa kararda icra inkar tazminatına karar verilmemiş iken, gerekçeli kararda davacı lehine %40 icra inkar tazminatına karar verilmiş olması suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. Asıl olan kısa karar olup buna aykırı biçimde oluşturulan gerekçeli karar hukuki bir değer taşımamaktadır. Bu nedenle mahkemece, bozmadan önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek suretiyle karar verilmesi yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
Öte yandan gerekçeli kararda alacak likit olmadığından icra inkar talebinin reddine karar verildiği belirtilmekle birlikte hüküm kısmında icra inkar tazminatına karar verilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.