Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/16125 E. 2013/16620 K. 11.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16125
KARAR NO : 2013/16620
KARAR TARİHİ : 11.12.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklının, kira alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalı-borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekilinin davalı borçlulardan … hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Davalılardan … kira sözleşmesini şirket temsilcisi olarak imzaladığından hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden Muzaffer hakkındaki açılan davanın reddine ilişkin kararın değişik gerekçe ile onanmasına karar verildi.
2- Davacı vekilinin davalı şirket hakkındaki temyiz itirazlarına gelince, takibe konu edilen ve karara esas alınan 01.06.2007 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesine göre aylık kira miktarının 900-TL olduğu, her ayın 1 i ile 5 i arası banka hesabına ödeneceği, yenilenen dönemde aylık kiranın DİE nin TÜFE oranında arttırılacağı kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı 27.06.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 1100-TL den olmak üzere ödenmeyen 2013 yılı Nisan ve Mayıs aylar kira bedelleri ile sözleşmedeki muacceliyet şartı gereğince 2013 yılı Haziran ayından 2014 yılı mayıs ayı dahil toplam 15.400,00-TL kira bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı şirket yasal süresindeki itirazında 2013 yılı nisan ve mayıs ay kira bedellerini 30 gün içerisinde ödeyeceklerini, diğer aylar kirasının muacceliyet şartı geçerli olmadığından istenemiyeceğini bildirmiş ve kabul ettiği 2013 yılı Nisan ve Mayıs ayı kira bedellerini yasal süre içerisinde ödemiştir. Sözleşmede aylık kiranın her ayın 1 ila 5 i arasında ödeneceği kararlaştırılmış olmakla takip tarihi itibariyle 2013 yılı Haziran ayı kirasının da istenebilir hale geldiği ve süresinde ödenmediği anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu
düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76’ncı, faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120’nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138’nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun’da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354’ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 4. maddesinde “ kira bedelleri ve apartman aidatlarından herhangi birinin süresinde ödenmemesi durumunda kiranın ait olduğu dönemine ilişkin tüm kiralar muaccel olur ..” koşuluna yer verilmiştir. Bu durumda mahkemece tacir kiracı-şirket hakkında TBK.nun 346.maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilerek muacceliyet şartı gereğince istenen kiralar yönünden muacceliyet koşulunun geçerli olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılarak muaccel hale gelen aylar kirası yönünden davanın kabulü ile itirazın kaldrılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan değiştirilmiş gerekçe ile davalı … hakkındaki ret kararının ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalı şirket hakkındaki kararın BOZULMASINA ve onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.