Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/15466 E. 2013/16933 K. 18.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15466
KARAR NO : 2013/16933
KARAR TARİHİ : 18.12.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine, karar davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İcra takibinde dayanılan ve karara esas alınan 01.01.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı vekili davalı borçlu hakkında 22.03.2012 tarihinde başlattığı icra takibinde 8230 TL bakiye kira alacağının tahsilini istemiştir. Takibe itiraz eden borçlu davalı, kira borcunu ödediğini, dekontlardan da bunun anlaşıldığını belirterek buna ilişkin banka dekontlarını sunmuştur. Davacı alacaklı vekili 27/09/2012 tarihli dilekçesinde davalının 2010 yılı öncesinden beri kiracı olduğunu, ibraz ettiği 2010 yılına ilişkin kira sözleşmesine göre aylık kiranın 550 TL olduğunu, 2011 yılı kirasının takipteki sözleşmeye göre aylık 600 TL, 2012 kirasının ise bu sözleşmedeki artış şartına göre aylık 660 TL olması gerekirken, aylık, 650 TL olarak talep edildiğini, buna göre davalının 2010 yılında 6600 TL, 2011 yılında 7200 TL, 2012 yılında takip tarihi itibariyle 1950 TL olmak üzere toplam 15750 TL kira ödemesi gerektiğini, taraflar arasında bir de iş yeri kiralanmasına ilişkin sözleşme bulunduğunu, davalının hem bu davaya konu mesken hem de dava dışı işyeri için kira bedellerini aynı hesaba ödediğini, bu hesaba yapılan ödemelerden işyeri kaydı taşımayanları ve daha düşük bedelli olanları mesken kirası olarak saydığını, buna göre 2010 yılı başından takip tarihine kadar mesken için sayılan ödemeler toplamının 7520 TL olduğunu, ödemeler mahsup edildiğinde davalı kiracının takip tarihi itibariyle 8230 TL bakiye borcunun bulunduğunu , işyeri kirası için de takip başlatıldığını ve aynı mahkemenin 2012 /511 esas sayılı dosyasında açılan davanın derdest olduğunu, iki dosyanın birlikte incelenmesi sonucunda takip tutarının ortaya çıkacağını bildirmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu alınmışsa da raporun karara esas alınmadığı, davacının ödendiğini bildirdiği miktar esas alınarak sonuca gidildiği görülmektedir. Ne var ki, davalı kiracı tarafından temyiz dilekçesine eklenen banka dekontlarına göre, takip tarihine kadar davacının kabul ettiğinin
çok üzerinde 26620 TL – ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan kira bedellerinin … ile … adına kayıtlı banka hesaplarına ödendiği bildirilmiştir. … adına kayıtlı hesap ekstresi dosya içerisinde bulunmadığından ödemeler denetlenememektedir. Her ne kadar mahkemece bilirkişi atanmasına ilişkin ara kararında işyeri kirası için başlatılan takip dosyası da incelenerek rapor tanzim edilmesi istenmişse de bilirkişi raporunda iş yeri ve mesken kirasıyla ilgili takip miktarı, talep edilebilecek kira, ödemeler ile ilgili olarak denetime elverişli rapor tanzim edilmediği görülmektedir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, işyeri kirası ile ilgili takip ve dava dosyası da getirtilerek, işyeri ve mesken kirası ile ilgili ödenmesi gereken ve ödenen kira alacağına ilişkin denetime elverişli ek bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar vermektir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.