Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/15226 E. 2013/15648 K. 20.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15226
KARAR NO : 2013/15648
KARAR TARİHİ : 20.11.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, İİK.nun 269/a madde hükmüne göre kesinleşen icra takibine dayanılarak kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2012/29 Esas sayılı takip dosyası ile tahliye istemli icra takibi başlattıklarını, davalının ödeme emrinin tebliğine rağmen yasal sürede takibe itiraz etmediği gibi kira borcunu da ödemediğini, kısmi ödemenin ise borcu karşılamadığını belirterek, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ödeme emrinin tebliğinden sonra kira bedellerinin davacı hesabına yatırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili, davalı hakkında, 09.01.2012 tarihinde tahliye istemli icra takibi başlatmış, ödeme emri davalıya 11.1.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı takibe itiraz etmemiştir. İcra İflas Kanunu’nun 269/a maddesinde, “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.” hükmünü içermektedir. Davacı alacaklı vekilinin, yasal ödeme süresinin dolduğu 11.02.2012 tarihinden sonra 6 ay içerisinde icra mahkemesinden kiralananın tahliyesini istemesi yasa gereğidir. Yasal süreden sonra 06.02.2013 tarihinde açılan bu dava süresinde değildir. İcra mahkemesince yasanın bu hükmü resen gözetilerek tahliye isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin davalının ödeme emrinin tebliğinden itibaren ödeme süresi içinde borcunu ödediği gerekçesi ile davanın esastan reddedilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.