Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/15188 E. 2013/15742 K. 21.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15188
KARAR NO : 2013/15742
KARAR TARİHİ : 21.11.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye-Alacak

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, yeni iktisap ve iş yeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi ile ihtar tarihinden itibaren ödenmeyen kira bedellerinin davalıdan tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine, 1550,00TL kira alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalının alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1820.-TL’nin altında bulunduğundan hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin reddine,
2-Davalının kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin, dava konusu kiralananı yeni iktisap ettiğinden bahisle işyeri ihtiyacı olduğu iddiasıyla kiralananın tahliyesini istemiş, karar duruşmasında ise, müvekkilinin eczacılık yapmakta olduğunu, müvekkilinin kirada olduğuna ilişkin kira sözleşmesinin dosyaya ibraz edildiğini beyan etmiştir. Davalı, ihtiyacında samimi olmadığını, dava konusu kiralananın mesken vasfında olup, işyerine elverişli bulunmadığını savunmuş, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının eczane olarak kullanılmak üzere bir başka taşınmazı kiralamış olması ve kira sözleşmesini sunması sebebiyle ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351.maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın varlığının kanıtlanması gerekir.
Türk Borçlar Kanununun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez. Tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz. Oysa kiralananın halen iş yapılan yerden üstün olduğu ileri sürülmemiş olsa bile ihtiyaç iddiasının içinde bu husus da mevcut olduğundan mahkemece uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak kıyaslama suretiyle bu hususun belirlenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; davacı vekili her ne kadar müvekkilinin kiralık bir işyerinde eczane işlettiğini bildirmiş ise de, yargılamadaki aşamalarda müvekkilinin kiralık işyerini terkederek dava konusu kiralananda aynı işe devam etme isteğinde bulunduğundan sözetmemiştir.Bu durumda mahkemece, bu hususun davacı tarafa açıklattırılmasından sonra yukarıda esaslar gözönüne bulundurularak kiralananın yapılacağı iddia olunan işe uygun olup olmadığı, kiralananın üstünlük vasfının bulunup bulunmadığının tespiti için gerekli inceleme ve araştırmaların yapılmasından sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün tahliyeye yönelik bölümünün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.