Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/14437 E. 2013/15768 K. 21.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14437
KARAR NO : 2013/15768
KARAR TARİHİ : 21.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, cezai şart alacağının tahsili için kiralayan tarafından kiracı aleyhine yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin kabul edilen ecrimisil miktarı ile icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı … vekili dava dilekçesinde, davalı ile 5972 ada 3 nolu parselde kayıtlı 183 m2 yüzölçümündeki taşınmazın müvekkili idare tarafından 08/02/2007 tarihinde 1 yıllık süre ile davalıya kiralandığını, kira süresinin 08/02/2008 tarihinde sona erdiğini, taşınmazın sözleşmeye uygun olarak müvekkiline teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmesinin 14. maddesi gereğince teslime kadar geçen günler için cari yıl kira bedelinin %1’i oranında 8091 TL ceza tahakkuk ettiğini, bu miktarın tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip alacağının %40’ı oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevabında; tarafların sözleşmeyi feshetmediklerini, davacının taşınmazın teslimini istemediğini, taşınmazın boş arsa olduğunu hiç kullanmadığını, idarenin sözleşmede de atıf yapıldığı gibi yasal hakkını kullanarak taşınmaza her zaman el koyabileceğini, zararın idarenin eylemsizliğinden ileri geldiğini savunmuştur. Mahkemece 6570 sayılı yasanın 11. maddesi gereğince sözleşmenin aynı şartlarla uzadığı sözleşmedeki artış oranına göre sonraki yıllar kira bedellerinin mahallinde yapılan keşifte bilirkişilerce hesaplandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, bilirkişi tarafından hesaplanan 2617,21 TL kira bedeli üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan kira sözleşmesi 08/02/2007 başlangıç tarihli 1 yıl sürelidir. Sözleşme Mersin Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü ile davalı … arasında imzalanmış olup, kiralanan 5972 ada 3 nolu parsel 183 m2 yüzölçümünde
arsa olarak gösterilmiştir. Sözleşmenin 10. maddesinde kiracının kira süresinin bitiminde derhal taşınmazı tahliye etmek zorunda olduğu aksi halde 2886 sayılı yasanın 75. Maddesi uyarınca tahliyesinin sağlanacağı, 12. maddesinde kira süresi sona erdiğinde taşınmazın bir tutanakla teslim edileceği, sözleşmenin 14. maddesinde ise kira süresinin sona ermesi halinde taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1 i oranında cezanın itirazsız olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Davacı vekili tarafından başlatılan icra takibinde kira sözleşmesinin 14.maddesi gereğince, kira süresinin bitiminden itibaren geç teslim nedeniyle kira süresinin bittiği tarih olan 08/02/2008 tarihi ile taşınmazın tahliye edildiği tarih olan 27/07/2010 tarihi arasındaki her gün için cari yıl kira bedelinin yüzde biri oranında cezai şart bedelinin tahsili istenmiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre kiralanan arsa niteliğinde olup bu haliyle Borçlar Kanunu’nun adi kira hükümlerine tabi bulunduğu anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu kapsamındaki taşınmazlara ilişkin süreli kira sözleşmeleri süre sonunda sona erer. Mahkemece sözleşme süresinin sona erdiği 08/02/2008 tarihi ile kiralananın tahliye ve teslim edildiği 26/07/2010 tarihleri arasındaki gün sayısı tespit edilip bu süre için hesaplanacak cezai şart bedeli saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taşınmaz Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğu halde kira sözleşmesinin süresinin 6570 Sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince aynı şartlarla 1 yıl süre ile uzadığından bahisle bilirkişi raporunda hesaplanan kira miktarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.