Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/13968 E. 2013/16621 K. 11.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13968
KARAR NO : 2013/16621
KARAR TARİHİ : 11.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye ve alacak

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklının, kira alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalı-borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı itirazın iptali ve kiralananın tahliyesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, kiralayanı … A.Ş. kiracısı İkday İkbal Tüketim Malzemeleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş. olan 1.4.2008 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kira bedelinin 5020-TL olduğu, ödemelerin her ayın 1 i ile 5 i arasında peşin yapılacağı kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı kiralananı 29.7.2010 tarihinde satın aldığını, satın alma hususunu 18.9.2010 tarihinde davalı borçluya bildirdiğini, 15.10.2010 tarihinde başlattığı haciz ve tahliye istekli icra takibi ile aylık 4150-TL den olmak üzere ödenmeyen 2010 yılı ağustos, eylül, ekim ayları kira bedelleri ile muacceliyet şartına dayanarak 2012 yılı kasım, aralık ayları ile 2013 yılı ocak, şubat ve mart ayı kira bedeli olarak toplam 33.200,00-TL nin tahsilini istemiştir. Davalı şirket dosya alacaklısı olan kişinin yeni malik olduğunu haricen öğrendiklerini, aralarında akdi bir ilişki bulunmadığını, muacceliyet şartının gerçekleşmediğini bildirerek takip konusu alacağı ihtirazi kayıtla dosyaya yatıracaklarını bildirmiş, 12.10.2010 tarihinde 33.430,00-TL’yi ihtirazi kayıtla icra dosyasına yatırmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76’ncı, faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120’nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138’nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı
Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun’da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354’ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 9. maddesinde “ kiracı bir yıllık kira dönemi içinde kira bedelini 2 ay üst üste ödemez ise bir yıllık döneme ait bakiye kira alacağının muaccel olacağı..” koşuluna yer verilmiştir. Bu durumda mahkemece tacir kiracı-şirket hakkında TBK.nun 346.maddesinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilerek muacceliyet şartı gereğince istenen kiralar yönünden muacceliyet koşulunun geçerli olduğunun kabulü gerekir. Davalı, iktisap ihtarının kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini bildirmiş ise de 2010 yılı ağustos ve eylül aylar kira bedellerini önceki malike ödediğini savunmamış, toplam alacak miktarını ihtirazi kayıtla icra dosyasına yatırmıştır. Mahkemece de bu husus aynen benimsenmiştir. Davalı borçlu ağustos ve Eylül ayı kira bedellerini önceki malike ödediği yolunda bir savunmada bulunmadığına göre muaccel hale gelen aylar kirası yönünden de davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle tahliyeye ilişkin kararın ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının kabulü ile kararın alacağa ilişkin olarak BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.