Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/1369 E. 2013/6025 K. 03.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1369
KARAR NO : 2013/6025
KARAR TARİHİ : 03.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tesbiti

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tesbiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracılığın tespiti ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin … Mahallesi Yat …ı ile Cumhhuriyet Meydanı arasındaki alanda … Vapuru ile birlikte işletilmek üzere söz konusu alanda Restaurant Kafe yapılması, vapurun restarasyon ve işletilmesi ile süre sonuda belediyeye devrini içeren ihaleyi kazandığını, davalı Belediyenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesine rağmen, müvekkilinin tadilat projesinin onaylanması üzerine çalışmalarına başladığını, sonrasında ise davalı belediyenin 02.02.2011 tarihinde söz konusu vapura yapılan 2 katın kaçak olduğundan bahisle yapı tadil ve durdurma tutanağı düzenlediğini, müvekkilinin müracaatı üzerinde hatasını kabul eden davalı belediyenin, vapurdaki inşaatın bittikten sonra çalışma ruhsatının verileceğinin bildirildiğini, nitekim müvekkil şirket yöneticileri hakkında imar kirliliğinden açılan davada tanık olarak dinlenen Belediye Başkanında vapuru yapı olarak kabul ettiklerinden, geminin kıyı kanuna aykırı olduğunu düşünerek tutanak tanzim ettiklerini bildirdiğini, buna rağmen sonrasında siyasi baskılar nedeniyle davalı belediyenin sözleşmeden dönme yollarını aradığını ve 01/06/2011 tarihli ve 898 Sayılı encümen kararı ile kira sözleşmesini 2886 Sayılı Yasanın 62. maddesi gereğince feshettiğini ve 07.06.2011 tarihinde müvekkiline tebliğ ettiğini, fesihten önce müvekkiline 2886 Sayılı Yasanın 62. maddesi gereğince akde aykırılığın giderilmesi için süreli ihtar gönderilmediğini, bu nedenle feshin usulsüz olduğunu, ayrıca tadilatın projeye ve … Başkanlığının izinleri doğrultusunda yapıldığını, davalının tek taraflı yaptırdığı delil tespitleri ile geminin hurda olduğundan bahisle yıkma girişiminde olduğunu belirterek, feshin usulsüz olduğundan bahisle kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespitine ve müdahalenin önlenmesine karar verilmesi istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında imzalanan kira sözleşmesinin 6/a maddesi gereğince davacının tadilata gerekli izinleri alarak başlaması gerektiğini, bu nedenle izinsiz yapılan çalışma nedeniyle 02.02.2011 tarihinde yapı tespit ve durdurma tutanağı düzenlendiğini sonrasında ise 09.02.2011 tarih ve 341 Sayılı karar ile Belediye Encümeni tarafından para cezası verildiğini ve yıkım kararı alındığını, Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca davaya konu … Gemisine yönelik projenin İmar Kanunu, Kıyı Kanunu ve Kıyı Yönetmeliği hükümlerine uygun olup olmadığının Bayındırlık ve İskan Müdürlüğüne sorulduğunu Müdürlüğün, yapılan projenin Kıyı Kanunun 7. ve
yönetmeliğin 14. maddesine göre değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiğini, … Vapurunun ise yaklaşık 16 m. yüksekliği, 66,72 m. uzunluğu, 10,97 m. eni ile 731,92 m2 bir alanı kapladığını ve gemi olmaktan çıkarılarak yapı haline getirildiğini, bu nedenle Davacının yaptığı inşaat ve tadilatın 3194 Sayılı İmar Kanuna, 3621 Sayılı Kıyı Kanuna ve Yönetmeliğine aykırı olduğundan ihalenin feshinin gerekli olduğundan Belediye Encümenin 01.06.2011 günlü 898 sayılı kararı ile sözleşmenin feshedildiğini, davanın haksız olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; 5393 Sayılı Yasanın 18/e maddesi gereğince taşınmazların 3 yıldan fazla süreli kiralanmasında Belediye Meclisinin görevli olduğu, davalı ile imzalanan kira sözleşmesininde Belediye Meclisince alınan karar doğrultusunda imzalandığı, kira sözleşmesinin ise Belediye Encümenince feshedildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22 yıl süreli olması nedeniyle sözleşmeyi feshetme yetkisinin Belediye Encümeninde değil Belediye Meclisinde olduğundan bahisle, feshin geçersiz olduğu belirtilerek, davanın kabulüne taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçerli olduğunun tespitine, davalının davaya konu vapura müdahaesinin men’ine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
5393 Sayılı Yasanın 18. maddesinde Belediye Meclisinin görevleri belirtilmiş, 18/e maddesinde Belediyeye ait “taşınmazların üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” yetkisi Belediye Meclisine verilmiştir. İlgili madde uzun süreli sözleşme yapabilmesi hususunda Belediye Encümenine yetki verilmesine ilişkin olup, kira sözleşmesinin Belediye Meclisi tarafından yapılacağı anlamını taşımamaktadır. Nitekim taraflar arasındaki kira sözleşmesi de Vapurun kiralanmasına yönelik olarak 08.09.2009 tarih 24/319 Sayılı, dolgu alanının kiralanmasına yönelik olarak da 03.08.2010 tarih 198 sayılı Belediye Meclisinin uzun süreli kiralamaya onay verilmesi üzerine Belediye Encümenince 5393 Sayılı Yasanın 34. maddesi gereğince yapılan ihale neticesinde düzenlemiştir. Belediye Encümeni tarafından yapılan İhale ve Kira sözleşmesinin geçerliliği Belediye Meclisinin onayına tabi olmadığına göre, Kira Sözleşmenin Belediye Encümeni tarafından feshine yönelik karar almasında usulsüzlük yoktur. Bu nedenle Mahkemenin, kira sözleşmesini Belediye Encümenin feshetmeye yetkisi olmadığına ilişkin kararı yerinde değildir. 2886 Sayılı Yasanın 62 maddesi “Sözleşme yapıldıktan sonra 63 üncü maddede yazılı hükümler dışında müteahhit veya müşterinin taahhüdünden vazgeçmesi veya taahhüdünü, şartname ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi üzerine, idarenin en az 10 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi halinde, ayrıca protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatı gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir.” hükmünü içerdiğinden şartları bulunması halinde 2886 Sayılı yasanın 62. maddesi gereğince Belediye Encümenince sözleşmeyi feshedebilir. 2886 Sayılı Yasanın 62. maddesi idareninin süreli ihtarından bahsetmiş ise de, sözleşmenin uygulanmasının açıkça kanuna aykırılık taşıması, bu nedenle de süreli ihtar verilmesi halinde dahi aykırılığın giderilmesi imkanının bulunması halinde 10 günlük sürenin verilmemesi de, feshin geçersizliği sonucunu doğurmaz.
Somut olayda taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi ile … Vapurunun, deniz kıyısında oluşturulan dolgu alanına çıkartılarak, sabitlenmesi restaurant kafe olarak tadilatının yapılarak 22 yıl kiracı sıfatıyla kullanılması ve yine dolgu alanında planlanan
lokanta ve eğlence alanında restaurant ve kafeterya yapılarak 22 yıl kullanılması kararlaştırmıştır. Sonrasında ise Davalı … tarafından dolgu alanına sabitlenen vapur yapı kabul edilerek yapılan tadilat ve inşaat İmar Kanununa, Kıyı Kanuna ve Yönetmeliğine aykırı olduğundan bahisle sözleşme feshedilmiştir.
T.C. Anayasının 43. maddesine göre, “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.” 3621 Sayılı Kıyı Kanunda da kıyılardan yararlanma imkan ve şartları düzenlenmiştir. T.C. Anayasasının 43 maddesine ve 3621 Sayılı Kıyı Kanuna aykırı bir şekilde kira sözleşmesi yapılması halinde kıyı Kanunu ve Yönetmeliğe aykırılıktan feshedilen sözleşmede, süre verilse dahi akde aykırılık giderilemeyeceğinden sözleşmenin feshinde 2886 Sayılı Yasanın 62. maddesi gereğince akdin feshinden önce süre verilmemesi sonuca etkili olmayacaktır.
Mahkemece, kıyıda oluşturulan dolgu alanına sabitlenen vapurun, Kira sözleşmesinde kullanılma amacına ve kullanılma şekline göre İmar Kanununa, Kıyı Kanununa ve Yönetmeliğine göre yapı niteliğinde olup olmadığı, yapı olduğunun anlaşılması halinde, Yap İşlet Devret kira sözleşmesi ile yapılmak istenen yapıların İmar Kanunu, Kıyı Kanunu ve Yönetmeliğine uygun olup olmadığı, bu yönden kira sözlemesinin kanuna aykırı olup olmadığı, kira sözleşmesinin kanuna aykırı olmadığının tespit halinde davacının ihaleye ve sözleşmeye aykırı olduğu belirtilen İmar Kanunu, Kıyı Kanunu ve Yönetmeliğine aykırı inşaat ve tadilat işleri olup olmadığı, husunda mahallinde keşif yapılarak, İmar Kanunu ve Kıyı Kanunu uygulamasında Uzman İnşaat Mühendisi, Harita Mühendisi, Gemi Mühendisi Bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak feshin geçerli olup olmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.