Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/133 E. 2013/12090 K. 10.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/133
KARAR NO : 2013/12090
KARAR TARİHİ : 10.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 6.850 TL asıl alacak ile 106 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 6.956 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin sözleşmedeki muacceliyet koşulu nedeniyle hüküm altına alınan kira paralarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;
İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.3.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile iş yeri nitelikli kiralanan, yine iş yeri olarak kullanması için davalı kiracıya kiralanmış, sözleşmenin özel şartlar bölümü 3. maddesinde, aylık ödemelerin yapılmaması veya geciktirilmesi halinde diğer aylara ilişkin kira bedellerinin de hemen tahsil edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı kiraya veren … 20. İcra Müdürlüğü’nün 2010 / 14323 sayılı dosyası ile davalı kiracı hakkında 07.12.2010 tarihinde başlattığı icra takibinde aylık 350 TL’den Nisan – Eylül 2010 arası aylar kirası farkı ile Kasım 2010 ayı kirası farkı 2.450 TL’nin ve aylık 1.100 TL’den Kasım 2010 – Şubat 2011 arası kira parası 4.400 TL’nin işlemiş faizi ile tahsilini talep etmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun’unun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanun’unun kamu
düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanun’unun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76’ncı, faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120’nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138’nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun’da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354’ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin özel şartlar bölümü 3.maddesinde muacceliyet koşuluna yer verildiği görülmekte ise de; dosya kapsamından kiracının TTK kapsamında tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 346.maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun davalı kiracı yönünden geçersiz hale geldiği kabul edilerek değerlendirmenin takip tarihi itibariyle ödenmemiş muaccel kira alacağına göre yapılması, muacceliyet koşulu gereğince istenen aylar kirası yönünden alacak isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı kiracı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda ( 2 ) No’lu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.