Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/12832 E. 2013/14699 K. 31.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12832
KARAR NO : 2013/14699
KARAR TARİHİ : 31.10.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, işyeri ihtiyacı nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının kiracı olarak bulunduğu taşınmaza davacının oğlunun işyeri olarak ihtiyacının olduğunu, ihtiyaçlının halen üniversite öğrencisi olup okulu bitirdiği zaman lokanta işletmeciliği yapmak istediğini, belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olmadığını, ihtiyaçlının halen öğrenci olduğunu, davacının kira parasını artırmak istediğini, kira bedelinin tespiti için dava açtığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında davacının aynı binada boş olan bölümler için kiralık ilanı verdiğini belirtmiştir. Mahkemece ihtiyaçlının yargılama sırasında mezun olduğu, ancak yüksek lisans öğrenimine başladığı, ayrıca kiralananla ilgili kira bedelinin tespitine yönelik dava açıldığı bu sebeple ihtiyaç iddiasının samimi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. İhtiyaç iddiası tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabilir. 6570 Sayılı Yasanın 7/c-d maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez.
Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 01/03/2009 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından gönderilen ve davalıya 22/01/2012 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile işyeri ihtiyacı nedeni ile kira bitiminden itibaren sözleşmenin yenilenmeyeceği, bildirilmiş, dava 27/04/2012 tarihi itibariyle süresinde açılmıştır. Dosya arasındaki belgelerden ihtiyaçlı …’ın 20/06/2012 tarihinde İktisadi ve İdari Bilimler fakültesinden mezun olduğu, daha sonra
22/08/2012 tarihinde yüksek lisans programına kayıt yaptırdığı yüksek lisans öğreniminin hafta içi üç gün 19:00-21:00 saatleri arasında ve hafta sonu bir gün 10:00-12:00 saatleri arasında olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ihtiyaçlının yüksek lisans programına devam ettiği, ayrıca davacı tarafından aynı işyerine ilişkin kira tespit davası açılmasının da iş yeri ihtiyacının samimi ve zorunlu olmadığını gösterdiğini belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de davacının oğlu olan ihtiyaçlının yüksek lisans eğitimine devam etmesi, davaya konu yeri işyeri olarak işletmesine engel değildir, öte yandan kiralanan tahliye edilinceye kadar kira bedelinin rayiç miktarlara yükseltilmesinin istenmesi kiralayanın yasal hakkı olup böyle bir dava açılmış olması da işyeri ihtiyacının samimi olmadığını göstermez. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları ihtiyaçlının restoran işletmeciliği yapmak istediğini halen dava konusu taşınmazın tahliyesini beklediğini beyan etmişlerdir. Davacının ihtiyaç iddiası tanık beyanları ile de kanıtlanmıştır. Mahkemece davalının savunması doğrultusunda, konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla yerinde keşif yapılarak davalı tarafından sunulan delillerin değerlendirilmesi, davacıya ait boş olup kiralık ilanı verildiği iddia edilen taşınmazların ve davaya konu mecurun mukayesesinin yapılması taşınmazların özellikleri değerlendirilerek ihtiyacın zorunlu olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.