Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/12796 E. 2013/13796 K. 09.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12796
KARAR NO : 2013/13796
KARAR TARİHİ : 09.10.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinin itiraz edilmesinin kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı süresinde icra mahkemesine başvurarak temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan tahliye istekli icra takibini birlikte yapmaları ve ihtarlı ödeme emrini birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmalıdır.
Olayımıza gelince; UYAP ortamından alınan nüfus aile kayıt tablosuna göre kiralayan …’ın 13.02.2001 tarihinde öldüğü, geriye davacı … dışında başkaca kardeşlerinin de bulunduğu anlaşılmıştır. Kiralayan … mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, icra takibinin tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Davadaki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün ise de, icra takibindeki eksikliğin giderilmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.