Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/126 E. 2013/12093 K. 10.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/126
KARAR NO : 2013/12093
KARAR TARİHİ : 10.09.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, mehir senedinden kaynaklanan alacak davasında verilen karara yönelik yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın iadesi istemi kabul edildikten sonra yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile mehir senedinde yer alan 9.100 TL değerindeki ev eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin, yine mehir senedinde yazılı bulunan 20.000 DM’nin dava tarihindeki karşılığı olan 16.523.10 TL’nin yasal faizi ile davacı …’dan tahsiline, ziynet eşyalarına ilişkin istemin ve davacı … hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Yargılamanın iadesine konu edilen asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilesinin davalı … ile 1999 yılında evlendiğini, tarafların evlenmesinden kısa bir süre sonra yurt dışına gittiklerini, yurt dışında iken davalı eşin davacıyı defalarca terk ettiğini, tarafların son iki yıldır ayrı yaşadıklarını, evlilik nedeniyle davacıya mehir olarak verilen eşya ve altınların hiçbirinin alınmadığı gibi, yine mehir senedinde geçen 20.000 DM’nin de davacıya verilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla senette yer alan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse bedeli olan 26.785 TL ile 20.000 DM’nin dava tarihindeki karşılığı olan 16.450 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Yargılamanın yenilenmesi davasında davacılar vekili, asıl davanın haksız ve dayanaksız açıldığını, öncelikle davada çeyiz ve ziynet eşyalarının değerinin çok yüksek gösterildiğini, eşyaların eskime ve yıpranma paylarının hesaplanmadığını, davalının ziynet eşyalarının tamamını kendisinin götürdüğünü, bu konuda ispat yükünün davalıda olduğunu, yine iddia edilenin aksine davacı eşin davalıyı ve evini terk etmediğini, bunun yerine davalının eşini sokağa atıp evin kilitlerini değiştirdiğini, dava konusu edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davacı … tarafından senetle davalıya hibe edildiğini, ancak bağışlananın yasal yükümlülüklerini
yerine getirmediğini, kusurlu olarak evliliğin sona ermesine sebebiyet verdiğini, bu nedenle davacıların bağıştan rücu ettiklerini, diğer yandan anılan senette sadece davacı …’ın beyan ve taahhüdünün bulunduğunu, diğer davacının hiçbir borçlandırıcı taahhüdünün olmadığını belirterek, yasal dayanaktan yoksun açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamı itibariyle davalı ile davacılardan …’ın 27.07.1999 tarihinde evlenmeleri sırasında davacı eş tarafından 31.07.1999 tarihli bir mehir senedi düzenlenmiş, bu senet ile davacı … evlenme dolayısıyla senette vasıf ve mahiyetleri yazılı çeyiz eşyaları ve ziynet eşyaları ile ileride doğacak olan muhtelif nedenlere istinaden eşi olan davalıya 20.000 DM borçlu olduğunu, menkul eşyalar ile ziynetler ve 20.000 DM’nin hepsinin davalıya ait olduğunu, kendisinin bu mallar üzerinde hiçbir hakkının bulunmadığını, bu hususta babası olan diğer davacı …’ın da kefil olduğunu beyan ve taahhüt etmiştir. Davalı, senette belirtilen eşya ve ziynetlerin kendisine hiç alınmadığını iddia etmekte, davacı taraf ise, ziynetlerin davalı tarafından götürüldüğünü ve kendisinin uhdesinde bulunduğunu savunmaktadır. Mehir senedi içeriğinde dava konusu edilen çeyiz ve ziynetlerin davalı eşe teslim edildiğine dair bir ibare yer almamakta, senet sadece bir taahhüdü içermektedir. Tarafların evlendikten sonra yurt dışında daha önceden mevcut olan davacının evinde yaşadıkları anlaşılmaktadır. Söz konusu mehir eşyaları ve ziynetler taraflar arasında senede bağlanmış olup davacı … açısından bağlayıcıdır. Dolayısıyla adı geçen davacı senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Davacı eşin ortak konuttan davalı tarafından gönderilmesi davacı eşin senetten doğan hukuki sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Diğer yandan dava konusu eşya ve ziynetlere ilişkin senet düzenlendiğinden, senet gereğinin yerine getirildiği konusunda tanık dinlenmesi ve tanık beyanlarının hükme esas alınması mümkün değildir. Senette eşya ve ziynetlerin davalıya ait olduğu kararlaştırıldığından, davacı eşin bunların davalıya teslim edildiğini kanıtlaması, sözleşmeye aykırı davranması halinde de bunların iadesinden ya da bedellerinden sorumlu tutulması gerekir. Davacı dava konusu eşya ve ziynetlerin davalıya teslim edildiğini sunduğu delillerle kanıtlayamamıştır. Bu durumda mehir senedinde yer alan ziynet eşyalarından da davacı eşin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir
SONUÇ:Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.