Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/12482 E. 2013/14373 K. 28.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12482
KARAR NO : 2013/14373
KARAR TARİHİ : 28.10.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağı, elektrik, telefon ve internet bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Taraflar arasında düzenlenen 01/06/2009 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı başlatmış olduğu icra takibinde 01/09/2008-01/09/2010 tarihleri arasındaki döneme ait kira alacağı ile telefon ve internet bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı takibe kısmi itirazda bulunmuş, mahkemedeki savunmasında 12/02/2010 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesinin feshedildiğini, kiralananın 21/02/2010 tarihinde boş olarak teslim edildiğini ileri sürmüştür. Davacı ise bu hususta beyanda bulunmamıştır. Mahkemece, davalının bildirdiği tahliye tarihi esas alınarak kira alacağı tespit edilmiştir. Kiralanan tahliye edilmedikçe kiracının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Kiralananın tahliyesi ise teslim ile olur. Teslimin varlığı ise kiracı tarafından ispatlanmalıdır. Kiralananın boşaltılması yahut kiracı tarafından kullanılmaması yasal teslim olmadığından, kiraya veren tarafından kabul edilmedikçe kiracıyı yükümlülüklerinden kurtarmaz. Kiracının tahliyeyi ispatlayamaması durumunda kira parasından sorumluluğu kiraya verenin teslimi kabul ettiği tarihe kadar devam eder. Bu nedenle öncelikle tahliye hususunda davacının beyanı alınarak, davalı akdin sona erdiğini ve taşınmazın teslim edildiğini, İİK.269/c maddesinde belirtilen belgelerle ispatlayamadığı takdirde davacının tahliye tarihi konusundaki beyanına itibar edilerek tahliye tarihine kadar olan alacak yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı icra takibinde; toplam 88.584,13 TL alacağın tahsilini istemiş, davalı borçlu ise süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; faizler dahil toplam 69.824,17 TL borcu bulunmadığını, bu miktarı kabul etmediklerini belirterek takibe kısmi itirazda bulunmuş olup itiraz edilmeyen kısım için takip kesinleşmiştir. Davalı borçlu tarafından kabul edilen alacak miktarı değerlendirilmeden karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ve davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 28.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.