Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/12314 E. 2013/14031 K. 21.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12314
KARAR NO : 2013/14031
KARAR TARİHİ : 21.10.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş, hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davacının eşi ve çocuğu ile kirada oturduğunu, dava konusu mecura ihtiyacı bulunduğunu belirterek, dava konusu taşınmazın konut ihtiyacı nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davacının dava açma hakkı bulunmadığını, kuru mülkiyet sahibi olduğunu, davacının kendisi kirada otururken davaya konu taşınmazı kiraya verdiğini, ihtiyacın samimi olmadığını, amacın kiranın arttırılması olduğunu, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, davanın kiralayan sıfatıyla açılıp yürütülmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının temyiz itirazlarına gelince ;
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Davacı halen kirada oturduğunu ve mecura ihtiyacı bulunduğunu bildirmiş, Mahkeme davacının kendisi kirada otururken taşınmazı kiraya verdiğini, davacının ulaşım olanaklarının daha zor ve zaman aldığını ihtiyacının gerçek ve samimi olmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Davacının, davadan üç yıl önce başka bir evde kirada oturduğu sırada dava konusu yeri kiraya vermiş olması kötüniyetli olduğunun kabulünü gerektirmez. Dosya kapsamından davacının halen kiraladığı taşınmazda oturduğu, davanın kirayı arttırmak maksadıyla açılmadığı, ihtiyacın gerçek ve samimi olduğu anlaşıldığından mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.