Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/12279 E. 2013/14854 K. 05.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12279
KARAR NO : 2013/14854
KARAR TARİHİ : 05.11.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali, tahliye

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. … geldi. Hazır bulunanın sözlü beyanı dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali, kiralananın tahliyesi ve %40 icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece tahliye isteminin reddine, iptal isteminin kısmen kabulüne ve kabul edilen asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, hükmü davacı ve davalı vekili karşılıklı olarak temyiz etmiştir
Davacı … vekili, davalının kiracı olup, kira paralarının yıllık peşin ödendiğini, davalının 2010 yılı dahil geriye doğru 5 yıllık kira parasını ödemediğini, ödenmeyen kira borcunun tahsili için Doğanşehir İcra Müdürlüğünün 2010/41 sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali, kiralananın tahliyesi ve %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise, sözleşmeye kira parasının sonradan elle ilave edildiğini, bu itibarla sözleşmenin geçersiz olduğunu, öncelikle kira bedelinin tespiti gerektiğini, davalının usulsüz açıldığını belirtmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda 9.720 TL asıl, 1.942 TL işlemiş yasal faiz üzerinden itirazın iptaline, takipte tahliye talep edilmediğinden tahliye isteminin reddine ve asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince
Takipte ve davada başlangıç ve düzenleme tarihi içermeyen yazılı kira sözleşmesine dayanılmıştır. Sözleşme bir yıl süreli olup, kira parası yıllık 4.000.000 (eski) TL olarak belirtilmiştir. Sözleşmede artış koşulu bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı icra takibinde aylık kira miktarına açıkça karşı çıkmamış ise de İİK’nun 63.maddesinde yer alan borçlunun
itiraz dilekçesinde bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğu kuralı itirazın iptali davalarında geçerli olmayıp, davalı her türlü savunma ve defi itirazın iptali duruşmasında ileri sürebilir. Nitekim davalı vekili duruşmada, davacının tek yanlı olarak kira parasını belirleyemeyeceğini belirterek, talep edilen kira miktarına karşı çıkmış ve bu hususu temyiz konusu yapmıştır. Davalı kira miktarına karşı çıktığına göre taraflar arasındaki bu uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması ve sonucuna göre alacağa ilişkin bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın bu yönü üzerinde durup iddia edilen kira miktarını kanıtlaması yönünde davacı vekiline süre ve olanak verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle tahliye isteminin reddi hakkındaki hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 990.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, onanan kısım için temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.