Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/12188 E. 2013/13821 K. 09.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12188
KARAR NO : 2013/13821
KARAR TARİHİ : 09.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tazminat

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, kira sözleşmesine güvenilerek kiralanana yapılan masraflar ile kiralanana yapılan bina nedeniyle kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra yeniden kiraya verilerek gelir elde edildiğinden bahisle tazminat istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının tazminatın belirlenmesine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı kiracı, taşınmaza yaptığı masraflara ilişkin tespit raporuna dayanarak, tarla olarak kiralanan taşınmaza kendisi tarafından yapılan binanın değerinin tahsilini ve kiralanan tarlanın kira sözleşmesinden sonra üzerindeki bina ile kiraya verilerek, davalı tarafından gelir elde ettiğini bu şekilde sebepsiz zenginleştiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 35.000 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sona erdiğini ve talebin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı kiracı tarafından yapılan yapının dava tarihindeki değerinin 95.809,50 TL olduğu ve taşınmazın üzerindeki yapıyla yeniden kiraya verilmesi nedeniyle davacının 43.675,79 TL fazladan gelir elde ettiği belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında 02.08.1998 başlangıç tarihli 20 yıl süreli kira sözleşmesi olup, davalı tarafından kira sözleşmesinin gerçekte 10 yıl olduğu iddia edilmişse de, yazılı kira sözleşmesinin aksi yazılı delille ispatlanamadığı gibi, uyuşmazlıkta kira sözleşmesinin süresine yönelik değildir. Kira sözleşmesinin süresi haricinde de taraflar arasında uyuşmalık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde taşınmazın boş tarla olarak tavuk çiftliği olarak kullanılmak üzere kiraya verildiği belirtilmiştir. Taşınmazın kira sözleşmesi devam ederken kiralananın kullanılmadığı dönemde, kiraya veren tarafından 01.05.2005 tarihinden itibaren dava dışı …’e iş yeri olarak kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Davacının kiralananın haksız tahliyesine yönelik bir talebi de bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu olan masraflar yönünden ise sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa kiracı kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masrafları vekaletsiz iş görme hükümlerince talep edebilirse de, taşınmaza yapılan binanın kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra yeniden kiraya verilerek gelir elde edildiğinden bahisle talepte bulunulamaz. Faydalı ve zorunlu masrafların ise talep edilme hakkını sınırlayan sözleşmede hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu çerçevesinde kiracı yapmış olduğu imalatlar ölçüsünde tazminat talebinde bulunabilir. Ancak yapılan imalatların değerinin belirlenmesinde, imalatların imalat tarihindeki değerleri ve yıpranma payları nazara alınmalıdır.
Bu itibarla Mahkemece öncelikle davacıya dava değerinin ne kadarının kiralanana yapılan yapının değeri nedeniyle tazminat istemi, ne kadarının taşınmazın yapılan bina ile birlikte yeniden kiraya verilmesi nedeniyle tazminat istemi olduğu hususu açıklatılarak, bilirkişi eşliğinde kiralanan taşınmazda keşif yapılarak boş tarla olarak kiraya verilen kiralanana davacı kiracı tarafından yapılan ve kiralanan taşınmazda bulunan tadilatların imalat tarihi itibariyle, yıpranma payı düşürülmüş bedellerinin tesbiti ile bu tadilatların zorunlu ve faydalı masraf olup olmadığı, kiraya veren davalının bu tadilatlardan dolayı zenginleşip zenginleşmediği üzerinde durularak sonucuna göre faydalı ve zorunlu masraflarla ilgili bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla ve yazılı gerekçeyle davanın davacının açık olmayan her iki talebi yönünden kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir
SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.