Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/11871 E. 2013/13054 K. 26.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11871
KARAR NO : 2013/13054
KARAR TARİHİ : 26.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, yeni iktisap ve işyeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 22.12.2010 tarihinde yeni iktisap ettiği kiralananda çeyiz ve giyim eşyaları satış işini yapacağı iddiasıyla kiralananın tahliyesini istemiş, ihtiyaç talebini ve yeni iktisabını noter ihtarnamesi ile davalı kiracıya bildirmiştir. Davaya dayanak … Noterliğince düzenlenen 4 Ocak 2011 keşide tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamenin muhatabı olan davalıya “birlikte reşit oğlu … imzasına” şerhi ile 06.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği, dosyadaki 01.11.2011 düzenleme tarihli tebliğ şerhli tasdikli noter ihtarname örneğinden anlaşılmaktadır. Yargılama aşamasında davalı vekilince bu tebligata karşı çıkılmamış, yapılan tebligatın geçersiz ve usulsüz olduğu ileri sürülmemiştir. Davalı vekilinin 19.12.2011 günlü davaya cevap dilekçesinde, ihtarnamenin içeriğinden haberdar olduğu, ihtarın keşide tarihi ve yevmiye nosu yazılarak açıklanmış, davalı vekilince davanın esasına ilişkin savunmaya geçilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde, mahkemece tebligatın iktasaptan sonraki bir ay içerisinde 06.01.2011 tarihinde muhatabına tebliğ edildiği hüküm gerekçesinde yazılmış, altı aylık süreye uyulmadığından 01.11.2011 tarihinde açılan davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Mahalli mahkemenin 20.12.2011 günlü gerekçesi davalı tarafça temyiz edilmemiş, tebligatın usulsüzlüğü sebebiyle bir ay içinde ihtarname tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekeceği hususu dile getirilmemiştir. Davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 07.05.2012 günlü bozma ilamında noter ihtarnamesinin yine 06.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği kabul edilerek iktisaptan itibaren yasal altı aylık süre geçmesinden sonra 01.11.2011 tarihinde açılan davanın süresinde açıldığından işin esasının incelenmesi gerekeceğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına taraf delillerinin toplanmasına karar verilmesi aşamasında davalı vekili noter ihtarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek davalının tebliğ yapılan … isimli çocuğunun bulunmadığını savunmuş, mahkeme de bu savunma doğrultusunda davalının … isimli çocuğunun bulunmadığından bahisle yeni iktisabi bildirir 06/01/2011 günlü tebligatın usulsüz olduğu ve ihtardan davacının haberdar olduğu davacı tarafça ispat edilemediğinden yine süre yönünden davanın reddine karar vermiştir.
Yukarıda izah edildiği üzere, davalı tarafça ilk dava aşamasında tebliğin usulsüzlüğünün ileri sürülmemesi, ihtarname içeriğinden haberdar olunduğunun savunmada açıkça ikrar edilmesi, hükmün gerekçesinde belirtilen tebliğ tarihinin temyize konu edilmemesi nedenleriyle, noter ihtarnamesinin 06.01.2011 tarihinde muhatabı davalıya tebliğ edildiğinin bu tarihte ihtardan haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durum davacı yönünden hem kazanılmış bir hak hem de davalının bu aşamalardan sonraki savunması, savunmanın genişletilmesi niteliğinde olup, itibar edilemez. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın süre yönünden reddi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.