Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/11604 E. 2013/13047 K. 25.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11604
KARAR NO : 2013/13047
KARAR TARİHİ : 25.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı …’nın 01.10.2011 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, mecurun güzellik merkezi olarak kiralandığı halde masaj salonu olarak işletildiğini, bu işletme şeklinin kira sözleşmesine aykırı olduğunu, ihtara rağmen akde aykırılığın giderilmediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki 01.10.2011 tarihli sözleşme ile taşınmazın güzellik merkezi olarak kullanılmak üzere kiralandığını, masaj salonu açabilmek için … Belediyesine ruhsat müracatında bulunulduğunu, “ruhsat alabilmek için tapuda mesken olan yer için tüm kat maliklerinin oybirliği kararı” gerektiği hususunun davacıya söylendiğini, davacının kullanım biçiminin masaj salonu olarak değiştirilmesine şifai olarak muvafakat ettiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece akde aykırılığa zımni muvafakat gösterildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Borçlar Kanununun 256 ve 6098 sayılı TBK. nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir.
Olayımıza gelince; Davaya dayanak yapılan 01.10.2011 başlangıç tarihli ve dört yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralananın güzellik merkezi olarak kullanılacağı yazılıdır. Sözleşmenin 1. maddesinde “kiracı kiralananı başkasına devredemez, kiralayamaz, hiçbir biçimde kullandırılamaz, birlikte kullanamaz, ortak alamaz, kullanım biçimini kısmen dahi değiştiremez ” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Dosya kapsamına göre taraflar arasında ihtilafsız olan 01.10.2011 başlangıç tarihli sözleşme ile kiralananın güzellik merkezi olarak kullanılmak üzere kiralanmasına rağmen kiralananın kullanım biçimi değiştirilmek suretiyle sözleşmenin 1. maddesine aykırı
olarak masaj merkezi olarak işletildiği tüm dosya kapsamında anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin tarafı olmayan üçüncü bir kişinin 28/12/2011 tarihinde kiralananın masaj salonu olarak işletilmesi ve bu konuda izin ve ruhsat alınması için noterden muvafakat vermesi davacıyı bağlamaz. Davacının kardeşi tarafından verilen bu muvafakatname ile durumun bilindiği hususu da kanıtlanamadığından, davacının yapılan iş değişikliğine muvafakatı olduğu kabul edilemez. Davacı tarafından yapıldığı görülen tadilatlar kiralananda yapılan değişiklikler olup yapılan işin değiştirileceğinin bilindiği anlamına gelmez.Bu durumda mahkemece sözleşmeye aykırılık olgusu gerçekleştiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, zımni muvafakatın varlığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.