YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11260
KARAR NO : 2013/13122
KARAR TARİHİ : 26.09.2013
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan … tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, bir adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK.’nun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasanın 36.maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Davaya konu edilen ve satışına karar verilen taşınmazın maliki olan … mirasçılarından …’nun hükümden önce 15/08/2010 tarihinde öldüğü dosyaya sunulan mirasçılık belgesinden anlaşılmıştır. …’nun mirasçıları olan …, …, …, …, … ve … davaya dahil edilmeden yargılamaya devam edilip hüküm verilerek gerekçeli karar mirasçılarına tebliğ edilmiştir. Öte yandan dosya arasındaki nüfus kaydına göre davalılardan …’nun da dava açılmadan önce 30/04/2010 tarihinde öldüğü, bu kişinin mirasçılık belgesinin de dosya arasında bulunmadığı, geri çevirme kararı ile istenmesine rağmen bu kişiye ait mirasçılık belgesinin de dosya arasına konulmadığı görülmüştür.
Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda, ölü olduğu anlaşılan davalılar … ve … mirasçılarının usulüne uygun olarak davaya dahil edilerek dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edildikten sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.