Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2013/10641 E. 2013/12448 K. 16.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10641
KARAR NO : 2013/12448
KARAR TARİHİ : 16.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali, tahliye

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali, tahliye davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, davacı tarafından, davalı hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davacının itirazın iptali isteminin reddine ve tahliyeye karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından tahliye, davacı vekili tarafından ise, itirazın iptali yönünden temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve taktirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tahliyeye ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının itirazın iptaline ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Anayasanın 141/3. maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. HUMK.nun 297/1-c maddesi mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin bulunması gerektiğini hükme bağlamaktadır. Davacı bu davada davalının yaptığı itirazın iptalini istemesine, mahkemece de davacının isteminin reddine karar verilmesine rağmen itirazın iptali isteminin reddine dair verilen kararda her hangi bir açıklama ve gerekçe bulunmadığı gibi kararın usulün 297/1-c maddesinde yer alan hususlarıda taşımadığı anlaşılmaktadır. Oysaki az yukarıda açıklandığı üzere mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması Anayasa hükmü olduğu gibi kararın da usulün 297. maddesinde yer alan hususları kapsaması zorunludur. Mahkeme kararının bahsi geçen yasa hükümlerine aykırı olduğu görülmektedir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek gerekçesiz bir şekilde ve usulün 297/1-c maddesine aykırı olarak yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün tahliyeye ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün alacağa ilişkin kısmının BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıdan alınmasına, bozulan kısım için istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 16.09.2013